| Girişkenlik, ustalık, ve fevkalade Takım çalışması. | Open Subtitles | المبادرة ، والدهاء و العمل الجماعى بالطبع |
| Taze portakallar, anne çığlıkları, aptal kıyafetler ... Takım çalışması ve kazanma. | Open Subtitles | أسافين البرتقال الطازج والآباء الصارخون والأطقم الغبية العمل الجماعى والفوز لقد اعتدت أن أعيش من أجل هذه الألعاب |
| Takım çalışması. | Open Subtitles | العمل الجماعى. |
| Ertesi sabah, Yahudi erkekler toplama kamplarına yollandı. | Open Subtitles | فى صباح اليوم التالى سيق الرجال من اليهود إلى معسكرات العمل الجماعى |
| Sonbahar geldiğindeyse biraraya toplanmaya ve toplama kamplarına götürülmeye başlandılar. | Open Subtitles | بحلول شتاء ذات العام تم جمعهم وأرسالهم إلى معسكرات العمل الجماعى |
| Bu nedenle sanki bir manastırda yaşıyormuşum gibi bir toplama kampındaymışım gibi hissettim. | Open Subtitles | ولذلك كان ينتابنى إحساس بأننى أحيا داخل دير وكأنه معسكر من معسكرات العمل الجماعى |
| Generallerden biri bir keresinde, "toplama kampındaymışım gibi hissediyorum." | Open Subtitles | ذات مرة قال أحد الجنرالات أنه يشعر أنه سجين بأحد معسكرات العمل الجماعى |
| "Çalışmak özgürleştirir." Dachau'daki örnek toplama kampında böyle yazıyordu. | Open Subtitles | "فقط العمل يجعلك حراً" (عبارة تعلو بوابات معسكر (داخاو المعسكر النموذجى لمعسكرات العمل الجماعى |