| Öldüğünü söylüyor. Sonsuza dek yaşamak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنهُ يحتضر، وأنهُ يريد العيش للأبد. |
| Ölümsüzlük. Sonsuza dek yaşamak istedin, değil mi? | Open Subtitles | الخلود ، أردت العيش للأبد ، أليس كذلك ؟ |
| Sonsuza dek yaşamak isterdiniz değil mi, Dr. Kucera? | Open Subtitles | أنت تود العيش للأبد ، أليس كذلك أيها الطبيب " كوكيرا " ؟ |
| sonsuza kadar yaşamak isteseydik yer gösterici olmazdık. | Open Subtitles | حسناً, أذا كانت رغبتنا العيش للأبد لما أصبحنا مرشدين |
| "Amaç sonsuza kadar yaşamak değil, sonsuza kadar yaşayacak bir şey yaratmak." | Open Subtitles | الهدف هو ليس العيش للأبد الهدف هو إيجاد شيء سيبقى للأبد |
| Seninle tanışmak için binlerce ölümü tadabilirdim, fakat şimdiyse, sonsuza kadar yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | مستعد للموت ألف مرة لكي ألتقي بك ولكن عندما إلتقيت بك أريد العيش للأبد |
| Fuugo sonsuza kadar yaşayacak olsaydın, ne yapardın? | Open Subtitles | أنت يا فو أن استطعت العيش للأبد فما الذي سوف تفعله |
| Sonsuza dek yaşamak istiyor musunuz? | Open Subtitles | هل تريد العيش للأبد ؟ |
| Kim Sonsuza dek yaşamak ister ki? | Open Subtitles | حسناً , من يريد العيش للأبد ؟ |
| Sonsuza dek yaşamak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه يريد العيش للأبد. |
| Ölümsüzlük, sonsuza kadar yaşamak değildir, böyle hissettirmiyor. | Open Subtitles | الخلود أنه ليس العيش للأبد ليس هذا ما يبدو عليه |
| Ama sonsuza kadar yaşamak 10 bin defa ölmek demek. | Open Subtitles | و لكن العيش للأبد هو... أن تموت 10,000 مرة |
| Çünkü herkes sonsuza kadar yaşamak ister. | Open Subtitles | لأن الجميع يريدون العيش للأبد |
| sonsuza kadar yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد العيش للأبد |
| sonsuza kadar yaşamak ister miydin? | Open Subtitles | -هل تريد العيش للأبد ؟ |