| Kolye kontrol edilip gitmemize izin verilene kadar beklesek mi? | Open Subtitles | ألا ينبغي علينا الإنتظار حتى يتم التأكد من سلامة العُقد |
| Tori ile Vincent iki tane partiye bu Kolye ile gitmişler. | Open Subtitles | توري وفينسنت في حفلتين منفصلتين، وهي ترتدي ذاك العُقد. |
| Evet Kolye bende. | Open Subtitles | اجل، لديّ العُقد. باوري وهيوستن، |
| Bu kolyeyi Ocean City'ye yaptığımız gezide bir hediyelikçide bulduk. | Open Subtitles | وجدت ذلك العُقد في متجر للحلى خلال رحلة إلى مدينة المُحيط |
| Bu kolyeyi Ocean City'ye yaptığımız gezide bir hediyelikçide bulduk. | Open Subtitles | وجدت ذلك العُقد في متجر للحلى خلال رحلة إلى مدينة المُحيط |
| Almanı istediğim o kolyeyi alsaydın... | Open Subtitles | كنا سنكون قد انتهينا اذا اشتريت العُقد |
| kolyeyi getirmedim çünkü bir Kolye yok. | Open Subtitles | لم أحضر العُقد لإنه لم يكُن هُناك عُقد |
| Kolye bizi ancak buraya kadar getirebildi. | Open Subtitles | هذا العُقد يمكن أن يبعدنا |
| - O pahalı Kolye mi? | Open Subtitles | هذا العُقد الغالى ؟ |
| Bu Kolye benim değil. | Open Subtitles | هذا العُقد ليس ملكي |
| Ama Kolye burada, değil mi? | Open Subtitles | ولكن العُقد موجود، أليس كذلك؟ |
| Bu Kolye kardeşim için çok önemliydi. | Open Subtitles | هذا العُقد مهم جدًا لأختي. |
| Kolye orada değildi. | Open Subtitles | لم يكن العُقد هناك. |
| Kolye senin olsun. | Open Subtitles | يمكنك ان تحصل على العُقد. |
| kolyeyi bize vermeniz gerekiyor. | Open Subtitles | اننا نحتاجكم فقط ان تسلمونا العُقد. |
| Adamları buraya çekmek için kolyeyi kullandın. | Open Subtitles | انك تستخدم العُقد لتجذبهم الى الخارج. |
| - Evet çünkü bu kolyeyi... ..bu yüzden istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هو حقا ذلك العُقد الغبي، اليس كذلك؟ |
| Kahrolası kolyeyi bulamıyorum. | Open Subtitles | ما الذي لا اجده هو ذلك العُقد اللعين. |
| Taktığı kolyeyi görmüyor musunuz? | Open Subtitles | الا ترين العُقد الذي ترتديه؟ |
| Kolyeden kurtulmalısın! | Open Subtitles | تخلص من العُقد! |