"الغازولين" - Translation from Arabic to Turkish

    • benzin
        
    • benzini
        
    • benzinin
        
    benzin sızmış ve kamyon kibrit kutusu gibi alev almış. Open Subtitles الغازولين يمسك، وهي ترتفع مثل علبة ثقاب.
    benzin, mermi, her şey daha öncelikli bölgelere gönderilecek. Open Subtitles الغازولين ، الذخيرة ، كل شئ هناك بعض الأولويات الجديدة
    benzin, mermi, her şey daha öncelikli bölgelere gönderilecek. Open Subtitles الغازولين ، الذخيرة ، كل شئ هناك بعض الأولويات الجديدة
    Anlaşılan kendime benzin buldum ha? Open Subtitles وكأنني حصلت على بعض الغازولين أليس كذلك؟
    Bir kundakçı, yanan alanı genişletmek için benzini etrafa döker. Open Subtitles الشخص الذي يضرم النار سيقوم بسكب الغازولين ليوسع منطقة الحريق
    Bir arabadan sızan benzinin bilinmeyen bir nedenle alev aldığı görüldü. Open Subtitles كان سببه الغازولين الذي تسرّب" ... منأحدىالسيارات "ولسبب ما... تم اشعال النار"
    Saldırı üstüne saldırı tıpkı öfkeli karıncalar gibi, benzin kokusuyla deliye dönmüşlerdi. Open Subtitles بالتناوب، بالهجوم، بالهجوم مثل النمل الغاضب المجنون برائحة الغازولين
    Yangından bir hafta önce 4 litre benzin almış. Open Subtitles لأنه ابتاع جالون من الغازولين قبل أسبوع من حدوث الحريق
    Cinayet Masası'nda bir kredi kartı dökümünde benzin var. Open Subtitles قسم الجرائم يملك إيصالا يثبت شراء الغازولين
    Hidrokarbon buldum, bu da benzin olduğunu doğruluyor. Open Subtitles ووجدت آثاراً لمركبات كربونية تؤكد وجود الغازولين
    Yatak odası dolabında neden benzin olduğunu açıklayamazsak suçlamalar düşmez. Open Subtitles حتى يمكننا تفسير سبب وجود الغازولين في خزانة غرفة النوم ستبقى التهم مرفوعة ضدك
    Kurşun benzin 1975 ile 1986 yılları arasında kullanıldı. Open Subtitles تم استبعاد وقود الغازولين المشبع بالرصاص ما بين العام 1975 و عام 1986
    benzin karşılaştırmaları sadece elinde saf örnek varsa işe yararlar. Open Subtitles مقارنة الغازولين مفيدة فقط إن كان لديك عينات نقية
    Ve sonra plastiğe taco sosu ve benzin dökerler ve seni yakarlar. Open Subtitles وكأنـّهم يقومون بتدفئتك ...وبعد ذلك يضعون الغازولين على المتفجـّرات ويحرقون مؤخرتك اللعينة
    benzin, peynir, meskit. Harika. Mekân burası. Open Subtitles رائحة الغازولين و الجبن و شجر الغاف رائع , هذا هو المكان المنشود
    Ne güzel. Süper yapıştırıcı için biraz benzin çekeceğim. Open Subtitles حلو، سأقوم بمص بعض الغازولين من أجل المادة اللاصقة
    Şarapneli yediği anda, benzin deposu uçuyor. Tank konusunda uyarmıştım. Open Subtitles شظية حارة واحدة وينفجر الغازولين
    Şarapneli yediği anda, benzin deposu uçuyor. Open Subtitles شظية حارة واحدة وينفجر الغازولين
    benzini çim biçme makinesi için aldım ve garajda tuttum. Open Subtitles ابتعت الغازولين من أجل جزازة العشب وأبقيته في المرآب
    Daha doğrusu benzini varmış. Midesine kadar inmiş. Open Subtitles الغازولين بالتحديد , طوال طريق خط المعدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more