| Öfkeli insanlar alakasız şeyleri suçlamaya eğilimlidir. | TED | يميل الأشخاص الغاضبون إلى إلقاء اللوم في غير موضعه. |
| Düzinelerce Öfkeli ve önemli insanlar senin gelmeni bekliyor. | Open Subtitles | عشرات من الناس الغاضبون الذين يصرخوا عليك هناك جلبة, انا متأكدة, في مكان ما |
| Bütün bu zaman boyunca Öfkeli Beşlinin gelmesin için sizi oyalıyordum! | Open Subtitles | لأنهُ في أي وقت سأنضمُ إلي الغاضبون الخمسة العائدوون |
| Dışarıda bir sürü sinirli adam var hanımefendi. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس الغاضبون بالخارج هناك يا سيدتي |
| diye ağlıyormuş kaçarken gururlu kurt. | Open Subtitles | 90)}"نحن لن نتركك تفلت بدون عقاب" و بدأ القرويين الغاضبون بالمطاردة ملاحقين الذئب بكافة أنواع الأسلحة |
| Bu Öfkeli adamların silahları var mı? | Open Subtitles | أخبرني بشيء هل هؤلاء الرجال الغاضبون لديهم أسلحة؟ |
| Öfkeli beşli hayatlarının süpriziyle karşılaşacak. | Open Subtitles | الخمسة الغاضبون سوف يحصلون على مفاجأة حياتهم |
| Çin'in en ünlü kahramanları olan Öfkeli Beşli bile bu büyük usta karşısında saygıyla eğiliyorlardı. | Open Subtitles | حتى أهم الأبطال الأقوياء في الصين "الخمسة الغاضبون" انحنوا و احترموا المعلم العظيم |
| Vay canına! Öfkeli Beşli. Oyuncaklarınızdan çok daha büyük görünüyorsunuz. | Open Subtitles | الخمسة الغاضبون أنتم أكبر من صوركم |
| "Biz Ejder Savaşçısı ve Öfkeli Beşli'yiz ve buraya seni adalete teslim etmeye geldik!" | Open Subtitles | "أنا المحارب التنيني "ومعي الغاضبون الخمسة" "ونحن هنا كي نأخذك للعدالة" |
| Öfkeli beşliye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا في حاجة إلى الغاضبون الخمسه |
| Bu yüzden de bu Öfkeli dörtlüyü kurduk. | Open Subtitles | لذا قررنا تشكيل الغاضبون الأربعة |
| - Evet, aynı Öfkeli Beşli gibi? - Evet! | Open Subtitles | نعم مثل الغاضبون الخمسه |
| Öfkeli Beşli mi? | Open Subtitles | الغاضبون الخمسه ؟ |
| Öfkeli Beşli! | Open Subtitles | الخمسة الغاضبون |
| Öfkeli Beşli gidiyor. | Open Subtitles | الغاضبون الخمسه يُغادرون؟ |
| 'Öfkeli Dörtlü' dedin sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت انك قلت الغاضبون الأربعة |
| # Öfkeli ikili # | Open Subtitles | ¶ الاثنان الغاضبون ¶ |
| Bu daha çok sinirli sapıklarda gördüğümüz bir şey. | Open Subtitles | يبدو أن ذلك النوع نجده أكثر في المطاردون الغاضبون. |
| sinirli insanlar iyi şüpheliler yaratırlar. | Open Subtitles | الناس الغاضبون يجعل المشتبه بهم جيدون |
| Sarışın hatun Chloe dışında, içinde birçok sinirli zengin adamın ismi var, ...ve kaybolduğunu öğrendiklerinde beni parçalarlar. | Open Subtitles | عدا أنه بدلاً من فتاة شقراء تدعى "كلوي لدي مجموعة من الرجال الأغنياء الغاضبون و الذين سينسون أمري عندما يكتشفون أنه اختفى |
| diye ağlıyormuş kaçarken gururlu kurt. | Open Subtitles | لن أفعلها مرة أخرى" بكى الذئب ثم ركض 105.44)}"نحن لن نتركك تفلت بدون عقاب" و بدأ القرويين الغاضبون بالمطاردة ملاحقين الذئب بكافة أنواع الأسلحة |