| Çok farklı bir şey vardı benim aklımda, ne çingeneler ne de Frank Churchill. | Open Subtitles | ولكنني وقتها كنت اتحدث عن شيء مختلف تماما ليس عن الغجريين او فرانك تشرشل |
| Yerel eşraf belli bir meblağ öder, çingeneler de suç içeren aktivitelerini en aza indirir. | Open Subtitles | يدفع النبلاء المحلييّن الرسوم، فيقلّل الغجريين من أعمالهم الإجراميّة، |
| Genelde tüm çingeneler birbirlerini kuzen diye çağırıyormuş. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّ كل الغجريين يدعون بعضهم بالقريب. |
| Bir dahaki çingene pazarında dururuz ve yeni hasır sandalyeler alırız. | Open Subtitles | و بعدها سنحصل على كراسي خوص جديدة في المرة القادمة عندما نكون في مكان استراحة الغجريين. |
| çingene'nin tanıdıkları var. | Open Subtitles | الغجريين لديهم علاقات |
| Her şeyden önce, onu yapan çingeneler değil. | Open Subtitles | أوّلًا, الغجريين لم يفعلوا هذا. |
| Yani, anlarsın işte, çingeneler. | Open Subtitles | حسنًا, أقصد, تعرف, الغجريين. |
| çingeneler gibi olacağız. | Open Subtitles | "سنكونُ مثل "الغجريين |
| çingene'nin tanıdıkları var. | Open Subtitles | الغجريين لديهم علاقات |
| Ama özellikle Rodin ve çingene dansçılarıyla Carpeaux için. | Open Subtitles | "ولذا، كافحت من أجلنا جميعاً، وخاصّة أنت يا (رودين)" "وأنت يا (كاربو)، أنت وراقصيك الغجريين" |