| Şu ana kadar kimsenin o hatayı yaptığını sanmıyorum İngiliz ama sonra düşünüyorum da Colum'un karısının aynısını yaptığını kimse söyleyemez. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أحد سيرتكب تلك الغلطه أيتها الانكليزية لكن نفس الشيء ينطبق على زوجة الكولوم أيضاً |
| Hanna bu hatayı yaptı ve şimdi parmaklıklar ardında oturuyor. | Open Subtitles | هانا فعلت تلك الغلطه والان هي خلف القضبان |
| Bu şeyi, herkesin bildiği bu korkunç hatayı geride bırakmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك وضع هذا الامر خلفك هذه الغلطه الفضيعه التي يعلمها الجميع... |
| Tekrar bu hatayı işlemem.. | Open Subtitles | لن أقترف هذه الغلطه ثانيةً |
| Benim düştüğüm hataya düşme, John! Onları korkuluğa bırak. | Open Subtitles | لا تقم بنفس الغلطه التي قمت بها دع الفزاعه تأخذهم |
| -Ben bu hatayı yok ediyorum. | Open Subtitles | سأتلف هذه الغلطه |
| Ama ikinci hatayı ne yapacağız? | Open Subtitles | ماذا عن الغلطه الثانيه؟ |
| Bu hatayı zaten yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت هذه الغلطه من قبل |
| Aynı hataya kesinlikle ikinci kez düşmeyin. | Open Subtitles | لاترتكب الغلطه نفسها مرتين |
| Tekrar aynı hataya düşmeyecekler. | Open Subtitles | لن يفعلوا تلك الغلطه مجدداُ |