"الفارق الوحيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek fark
        
    • Tek farkımız
        
    tek fark, bu sefer bedelini ödeyecek olman. Open Subtitles الفارق الوحيد هو أنك ستدفع الثمن هذه المرة
    Hayır, tek fark açık yol görebildiğim tek yerin orman olması. Open Subtitles لا, الفارق الوحيد هو أن الغابة هى المكان الوحيد الذى أستطيع رؤية طرقه
    Şu anda aradaki tek fark şu klapanız, alttaki düğmeye bağlanarak daha dinamik bir etki veriyor. Open Subtitles الفارق الوحيد هو أن الطيّة لديك، ستكون مربوطة بالزر السفلي، مما سيضفي مزيداً من التناسق.
    Orasıyla burası arasındaki tek fark, bizim sahamızın kenarından nehir geçiyor. Open Subtitles و الفارق الوحيد بين هنا و هناك هو أن ملعبنا يجرى بجواره نهر
    Tek farkımız, siz başkasını suçluyorsunuz. Open Subtitles الفارق الوحيد أنكم تضعون اللوم على شخص آخر
    Bildiğim tek fark ise, onun ölmüş olduğu ve benim hayatta kaldığımdır. Open Subtitles الفارق الوحيد الذي اعرفه بيننا انه مات وانا لم امت
    tek fark çoğunun, gördükleriyle başa çıkmalarına yardım edecek bir destek grupları yok. Open Subtitles الفارق الوحيد.. أن معظمهم ليس لديه مجموعة دعم تساعده على التكيف مع ما رآه
    tek fark senden daha uzun süre dayanacağım. Open Subtitles الفارق الوحيد أنّني سأصمد أكثر منكِ ويسدل الستار
    Aramızdaki tek fark, benimki para kazandırıyor. Open Subtitles الفارق الوحيد هو أن طريقتي هي ما تصنع المال
    Aramızdaki tek fark, kullandığımız zehirler. Open Subtitles الفارق الوحيد بيننا هو نوع السمّ المستخدم.
    Belki de diğer insanlarla aramdaki tek fark benim gün doğumundan hep daha fazlasını istememdi: Open Subtitles ولعل الفارق الوحيد بيني وبين الآخرين أنني كنت أطلب المزيد من غروب الشمس
    tek fark,kimse bize birşey vermiyor. Open Subtitles الفارق الوحيد هو عدم وجود أحد يعطينا أيّ شيء
    Güçlüler ve bizler arasındaki tek fark, bizim kurallara göre oynamamız gerektiği. Open Subtitles الفارق الوحيد بيننا وبين ذوي القوى هو أن علينا اتباع القواعد
    Şimdi bildiğimiz tek fark işin ucunda kimin olduğu. Open Subtitles الفارق الوحيد الآن هو أننا نعلم من يقبع خلف الستار
    tek fark, senin çizdiğindeki işaretler, orijinal dizaynının değişik bir varyasyonu. Open Subtitles الفارق الوحيد هو تلك العلامات على الخاتم الذي قُمتِ برسمه والتي تُعد إختلاف بسيط عن التصميم الإعتيادي
    Aradaki tek fark en azından o zaman lanet olası sırrının saklanmasını benden istemez. Open Subtitles الفارق الوحيد سيكون ..على الأقل لن أُسأل أن .أحتفظ بسر
    tek fark onun bundan hoşlanması. Open Subtitles الفارق الوحيد أنه يحب هذه الطريقه
    Aradaki tek fark, sebebini bilmememiz. Open Subtitles الفارق الوحيد الآن أننا لا نعرف السبب
    Ama aranızdaki tek fark bu değil. Open Subtitles هذا ليس هو الفارق الوحيد بينك وبينها
    Belki de bitkilerle beni ayran tek fark... Open Subtitles لعل الفارق الوحيد ... بيني وبين النبات
    Tek farkımız şartlar. Open Subtitles الفارق الوحيد هي الظروف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more