| "A" almazsam, seninle yaşadığım skandal ilişkiyi herkese anlatacağım. | Open Subtitles | إذا لم أحصل على تقدير ممتاز سأخبر العالم بأكمله حول علاقتي الفاضحة معك |
| Sen mucizevi şekilde, valinin rakibini istifaya zorlayan o skandal bilgiyi bulduğunda Muhafızların lideri bendim. | Open Subtitles | انا كنت مسؤولا عن الحرس عندما وجدت انت بصعوبة تلك المعلومات الفاضحة التي قد اضطرب لاخراجها لاضغط على الحاكم |
| Christian zorlu bir boşanmada... ve skandal manşetlerde piyon oldu. | Open Subtitles | وهناك التاريخ يشهد ان كريستيان استخدم بمثابة رهان في طلاق مريرة وسلسلة من العناوين العامة الفاضحة |
| İnterneti çalkalayan skandal fotoğrafların hakkında bir yorum yapacak mısın? | Open Subtitles | هل يهمك أن تعلق على صورك الفاضحة التي انتشرت بسرعة في الآونة الأخيرة؟ |
| İnterneti çalkalayan skandal fotoğrafların hakkında bir yorum yapacak mısın? | Open Subtitles | هل يهمك أن تعلق على صورك الفاضحة التي انتشرت بسرعة في الآونة الأخيرة؟ |
| skandal fotoğrafın tekrarlanmasından korkuyorsun. | Open Subtitles | أنتَ خائف من تكرار أمر الصور الفاضحة |
| Oldukça skandal suçlamalarda bulunuyor. | Open Subtitles | لقد قام بعمل بعض الاتهامات الفاضحة |
| Ama birkaç skandal fotoğraf, | Open Subtitles | لكن بعض اللقطات الفاضحة |