| Gerçek bir polis gibi davranıyorsun fakat gerçek bir polis fıtık ameliyatı geçirdiğimi de unutmazdı. | Open Subtitles | تبدين كشرطيّة حقيقيّة إلّا أنّ الشرطيّة الحقيقيّة كانت ستذكر عمليّة الفتاق التي أجريتها |
| En sevdiğiniz psişik fıtık gibi görünüyor . | Open Subtitles | عالمك الروحانى المفضل يبدوا انه يعانى من الفتاق |
| Yapmış olsaydı iki kere fıtık olurdu. | Open Subtitles | ذلك يبدو وكأنه يترجّى أن يصيبه فتاق مضاعف! َ [الفتاق: هو ثقب يصيب عضلات البطن عند اجهادها أكثر من اللازم] |
| Sizin bel fıtığı en hapsedilen , bağırsakları anlamına gelir karın duvarının dışında sıkışıp kalırlar . | Open Subtitles | الفتاق خاصتك محاصر هذا يعنى ان امعائك محاصره خارج جدار البطن |
| Burası dolu! fıtığı bekleyebilir. | Open Subtitles | مشغولة - يمكن أن ينتظر الفتاق - |
| Doktor fıtık testi yaptığında.... | Open Subtitles | عندما يقوم الطبيب باختبار الفتاق... |
| fıtık kontrolü yapmayacağız. | Open Subtitles | سنتخطى الكشف على الفتاق |
| Hepimizin bildiği gibi Ron fıtık ameliyatı oldu ve şu anda iyileşiyor ben de hepimizin adına ona çiçek aldım. | Open Subtitles | كما يعلم الجميع ، (رون) يقضي فترة للتعافي بعد عملية الفتاق التي أجراها لذا إشتريت له زهوراً وسأهديها له من الجميع |
| fıtık edeceksin beni. | Open Subtitles | ستجلبين لي مرض الفتاق |
| - fıtık dedim ya. | Open Subtitles | -لقد أخبرتك أنه الفتاق |
| fıtık. | Open Subtitles | لدي الفتاق |
| -Ya disk fıtığı? | Open Subtitles | -ماذا عن الفتاق |