| Sonra o deliğe tekrar tıktılar. Sadece zevk olsun diye. | Open Subtitles | ' يَجْعلُ هو أرادَني حيّ وبعد ذلك ظهر في الفتحةِ. |
| İlkönce, şu ufak çubuğu deliğe sokuyorsun. | Open Subtitles | أولاً، وَضعتَ العودَ الصَغيرَ في الفتحةِ. |
| O deliğe girmek aklımı karıştırmış olmalı. | Open Subtitles | دُخُولى الفتحةِ لخبطَ عقلى على ما اعتقد. |
| Kahrolası deliğe yaklaş, belki yaparım. | Open Subtitles | حَسناً، يَقتربُ أكثر إلى الفتحةِ الداعرةِ، ولَرُبَّمَا أنا سَ. |
| Midilli sürmeyeceksen sakın deliğe sokma. | Open Subtitles | لا تضعهُ داخلَ الفتحةِ إلاَّ إن كنتَ ستجعلُ الناسَ تمتطيكَ كالمهرِ. |
| Küçük yılanbalığı mağaradan çıkar, deliğe yüzer, delikten çıkar, tekrar mağaraya girer. | Open Subtitles | سمكة أنقليس سمراء تخْرجُ مِنْ الكهفِ... تَسْبحُ إلى الفتحةِ تَجيءُ خارج الفتحةِ، لترجع إلى الكهفِ ثانيةً. |
| Doğru deliğe git. | Open Subtitles | لا شئ سواهم إذهبي إلى الفتحةِ الصحيحة |
| deliğe sizin gibi bir sürü herif girdi. | Open Subtitles | قطعة الرجالِ مثلك في الفتحةِ... |