| Bunları demiryoluna koy ama, Ben dönene kadar Fitili ateşleme. | Open Subtitles | اضبط هذه لتفجير القضبان لكن لا تشعل الفتيل لحين عودتي |
| Döktükten hemen sonra Fitili ateşle. Çok dikkatli dökmen lazım. | Open Subtitles | أشعل الفتيل مباشرة بعد أن أثبتها و أثبتها بشكل منتظم |
| Bombayı yerleştirir, Fitili ateşler. Sonra da elbette koşarak uzaklaşır. | Open Subtitles | وضع القنبلة، اشعل الفتيل وبدأ بالركض مبتعداً |
| Buna fitil etkisi deniyor. İçten yanan mum gibi. | Open Subtitles | هذا يدعى تأثير الفتيل مثل فتيل الشمعة من الداخل الى الخارج |
| Kumaş fitil görevi görüyor ve vücut içe doğru yanıyor. | Open Subtitles | النسيج يفعل مثل الفتيل والجسم يحترق نحو الداخل |
| Şimdi her şey elimizde patlamadan önce fünyeyi baficinin elinden kapmamız lazım. | Open Subtitles | والآن علينا أن ننتف الفتيل من اللعين قبل أن يهبّ الأمر بأكمله في وجوهنا. |
| Boşalttığımız yeri barutla doldurup Fünye ekleyeceğiz. | Open Subtitles | ثم نملأ مركز التجويف بالبارود، ونرفق الفتيل |
| Bombayı kimin koyduğu belli olmadı, ama Fitili kimin ateşlediğini seziyordum. | Open Subtitles | الزعماء لم يطلبوا زرع القنبلة لكني ارتبت و اعرف من أشعل الفتيل |
| Ve şimdi öyle geliyor ki, senin Fitili ateşleyip kendilerine iade etme zamanın geldi! | Open Subtitles | و الآن يبدو ان اللحظة المواتية اتت لاشعال الفتيل و اعادته اليهم |
| Pijamalar da Fitili olur. | Open Subtitles | قميص النوم هي الفتيل إحترقت الدهون داخلياً وليس خارجياً |
| Fitili ateşleyip sahaya gelmediğini nerede biliyorsun? | Open Subtitles | لكنّها لربما تكون وصلت للتو كيف تعرف بأنها لم تفعل؟ أشعلت الفتيل ثم ركضت مباشرة إلى التراك؟ |
| Tamam, eğer Fitili ateşlediyse ve itfaiyeciler de 5 dakika içinde geldiyse o zaman 3 kilometreyi, 8 dakikada koşması gerekir. | Open Subtitles | حسناً، إذا أشعلت الفتيل ورجال الإطفاء استجابوا خلال خمس دقائق الذي يعطيها ما مجموعه ثمانية دقائق للركض ميلين |
| O Fitili ateşlediğin anda birçok insanın hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | حين أشعلت الفتيل وركضت عرضت العشرات للخطر |
| Sanırım anlattığı şey şu, fitil, mumun merkezinde yer alıyor ve görünüşteki lideri temsil ediyor, sizin gibi, ve bu, mum kütlesinin...temeli. | Open Subtitles | الفتيل هو قلب الشمعة و هو ظاهريا قائد عظيم مثلك و هذا ضرورى لكى ينصهر الشمع |
| İki metre daha uzun bir fitil ve adamlarım işlerini bitirecektir. | Open Subtitles | بوصتانإضافيتانفي الفتيل.. وأولئك الرجال سيُنهون الأمر |
| Yangını başlatmak için kullandığı fitil bendim. | Open Subtitles | لقد كنتُ الفتيل الذي استخدمه لإضرام الحريق |
| Boşta kalan elinizin şu kadının mumundan çekip aldığı fitil de. | Open Subtitles | ولا يدُكَ الحرة التي سحبت الفتيل من شمعة هذه المرأة |
| Dikkat etsen iyi olur, duck, çünkü fitil alev aldı. | Open Subtitles | من الأفضل أن تنتبه أيها البطة لأن الفتيل على وشك الإشتعال |
| Kapalı kaldık! Bomba... fünyeyi çıkartacağım. | Open Subtitles | علقنا , القنبلة ، سوف أنزع الفتيل |
| Oldukça zekice. fünyeyi tetiklemeye yetecek kadar alev çıkarıyor. | Open Subtitles | ينتج المصباح شعلة لكي يشعل الفتيل |
| Bağırsağıma sıkışmadıysa Fünye ucunda olmalı. | Open Subtitles | لو لم يكن في محشور في جسدي الفتيل على طرقه |
| Susun be! Pimi tak Pimi! | Open Subtitles | هلا تصمتا و تعيد الفتيل إلى مكانه |
| İyi de Walt fitilin 3 dakikada yandığını nereden biliyor? | Open Subtitles | (لكن كيف يعرف( والت بأن الفتيل يستغرق ثلاث دقائق؟ |
| Bobby Ray, Fitilleri bulamıyorum! | Open Subtitles | بوبي راي أنا لا أستطيع العثور على الفتيل. |