| Vito Corleone Vakfının onursal başkanı, kızım, Mary Corleone. | Open Subtitles | الرئيسة الفخرية لمؤسسة فيتو كورليون ابنتي، ماري كورليون |
| Resmi bir seremoni düzenleyecek vaktimiz yok ancak kendinizi Adalet Loncası'nın onursal üyeleri kabul edebilirsiniz. | Open Subtitles | نحن لم يكن لديك الوقت لجند لك باحتفال رسمي، ولكن النظر في أنفسكم الفخرية أعضاء نقابة العدل. |
| Kendinizi Adalet Loncası'nın onursal üyeleri sayabilirsiniz. | Open Subtitles | النظر في أنفسكم الفخرية أعضاء نقابة العدل. |
| Yarın Lund Katedrali'nde bir fahri derece alacağım. | Open Subtitles | غدا سأستلم الدكتوراه الفخرية في كاتدرائية لوند |
| Fakülte beni fahri salak yapmalıydı. | Open Subtitles | الكلية كان يجب أن تأخذ رأي في الدكتوراه الفخرية البلهاء |
| Bu yılın aktivist ödüllerini sunmak benim için büyük bir onur. - Selam. - Selam. | Open Subtitles | إنه من دواعي الشرف أن أمثل هذه الجائزة الفخرية سأحضر مفاتيحي |
| Emekli bir profesör olarak, neden acıttığını biliyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت الحاصل على الشهادة الفخرية . . يجب أن تعرف لماذا يؤذي |
| Bu nedenle otoriter güç yoluyla bana 'Universitatus Commiteeatum E Pluri bus Unum' yetkisi verildi, bu vesile ile sizin için ş.D onursal derecesini aldım. | Open Subtitles | لذلك استناداً على السلطة المخولة لي من قبل الجامعة أمنحك شهادة الدكتوراه الفخرية |
| "Amerikan onursal Adalet Birligi" üyeligi kartina gerçekten ihtiyacin var mi? | Open Subtitles | هل حقا تحتاج بطاقة العضوية الفخرية في إتحاد العدالة الأمريكية؟ |
| onursal idari müzikal yönetmenliği görevini minnetle kabul etmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | قد قبلت بامتنان دوري الجديد كــ مدير تنفيذي للموسيفة الفخرية ... |
| onursal doktora deniyor. | Open Subtitles | يطلقون عليها "الدكتوراة الفخرية" |
| İlk olarak, Şili'ye gitmeden önce oradaki üniversiteler tarafından iki onursal derece teklif edildi. | Open Subtitles | أولاً : عرض على اثنتان من الدكتوراه الفخرية من جامعات فى (تشيلى) قبل أن أذهب إلى هناك |
| Michigan Üniversitesinden onursal doktoram... olayı bitirdi. | Open Subtitles | دكتورائي الفخرية "منجامعة"ميتشيغان... |
| Yarın Lund Katedrali'nde bir fahri derece alacağım. | Open Subtitles | غدا سأستلم الدكتوراه الفخرية في كاتدرائية لوند |
| Fakülte beni fahri salak yapmalıydı. | Open Subtitles | الكلية كان يجب أن تأخذ رأي في الدكتوراه الفخرية البلهاء |
| Hatta, geçen ay kendisini fahri homo ilan ettim. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد منحته درجة الشواذ الفخرية الشهر الماضي |
| Seni fahri inek yapabilirim. | Open Subtitles | نجاح باهر، وأنا يمكن أن تجعلك والحول الفخرية. |
| Plüto-bel ödülünü almak, bir bilim adamının erişebileceği en büyük onur. | Open Subtitles | إن جائزة البلوتوز الفخرية هي أعلى ما يحصل عليه العلماء |
| Kamyonetlerinin arkasına "onur öğrencisi" tabelası yapıştırmak ister. | Open Subtitles | يريدون الدرجة الفخرية والكأس النادرة ليضعونها في المقعد الخلفي لشاحنتهم الصغيرة |
| Ölmeden iki gün önce, on dokuz yaşındayken, onu reddeden Curtis Akademisi'nden, onur Ödülü aldı. | Open Subtitles | قبل يومين من وفاتها، حصلت نينا على الدكتوراة الفخرية من معهد كورتيس للموسيقى، ذاتُ المعهد الذي رفض قبولها حينما .كانت |
| Emekli profesör ve başkan Celia Catherine Rhodes'un torunu. | Open Subtitles | وحفيدة الرئيسة الفخرية سيليا كاثرين رودز |
| Emekli bir profesör olarak, neden acıttığını biliyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت الحاصل على الشهادة الفخرية . . يجب أن تعرف لماذا يؤذي ! |