| Fransızlar uzun süre içlerine kapandılar. | Open Subtitles | لقد تجاهل الفرنسيّون العالم لمدّة طويلة. |
| Dün, Fransızlar bir ticaret gemimizi kullanılmaz hale getirdi. | Open Subtitles | كاد الفرنسيّون يوم أمس أن يُغرقوا سفينة تجاريّة إنجليزيّة بنطحها |
| Evet anne, dinle, Fransızlar sağlıklı yemek makrobiyotik, buğulanmış sebze ve deniz yosunu hastası. | Open Subtitles | أمي أستمعِي , الفرنسيّون مرضوا من الطّعامِ الصحّي والغذاءُ النباتيّ مثل , الخضار والطعام البحريّ |
| Fransızların bu konuda Amerikalılardan bir şeyler öğrenmesinin zamanı gelmişti. | Open Subtitles | إنّها مسألة وقت ريثما يتعلّم الفرنسيّون من الأمريكيّون بخصوص هذا |
| Fransızların bu konuda Amerikalılardan bir şeyler öğrenmesinin zamanı gelmişti. | Open Subtitles | إنّها مسألة وقت ريثما يتعلّم الفرنسيّون من الأمريكيّون بخصوص هذا |
| Diğer taraftan Fransızları siktir edin. | Open Subtitles | إلى جانب، ليذهب الفرنسيّون للجحيم، فتلك ليلة ألمانية |
| En azından Fransızlar böyle söylüyor. | Open Subtitles | على الأقلّ، هذا ما يتفوّه به الفرنسيّون |
| Charles, Fransızlar hala çikolatalı marshmallow yapıyorlar mı? | Open Subtitles | أتعرف بأن لدى الفرنسيّون حلوى يُسمّونها "وجه الزنجي". |
| Ancak o Fransızlar bizden nefret ediyor. | Open Subtitles | لكن يكرهنا الفرنسيّون |
| Fransızlar hem kötü hem aptal. | Open Subtitles | الفرنسيّون سيئونَ وأغبياء. |
| - Tamamdır, bayıldım. Daireme çekilmeye ne dersiniz? Fransızların sauvignon blanc'ının* tadını çıkarırız. | Open Subtitles | ما رأيكما بالذهاب لشقّتي، حيث يمكننا الاستمتاع بما يسمّيه الفرنسيّون نبيذ "سافونيون بلانك"؟ |
| Sonra da Fransızların üçlü seksine geçeriz. | Open Subtitles | ثمّ يمكننا القيام بما يسمّيه الفرنسيّون "علاقة ثلاثيّة". |
| Bay LaPadite, Fransızların bana taktığı lakabı biliyor musunuz? | Open Subtitles | سيّد (لاباديت)، هل تعرف الاسم المستعار الذي أطلقه الفرنسيّون عليّ؟ |
| Fransızların "douche"* dediği tiplere benziyorsun. | Open Subtitles | -أنت ما يدعوه الفرنسيّون "وضيع" |
| Ayrıca, boş verin Fransızları. | Open Subtitles | إلى جانب، ليذهب الفرنسيّون للجحيم، فتلك ليلة ألمانية |