| Kampüsteki banka, kendine Korkuluk diyen birinin soygun ve haince kundaklama teşebbüsünün hedefiydi. | Open Subtitles | خزنة الجامعة كانت هدفا للسرقة ومحاولة إشعال حريق من قبل شخص يدعى الفزاعة |
| Ve Korkuluk olmaksızın geri gelme, aslanla ve tenekeyide getir! | Open Subtitles | ولا تعد إلى هنا بدون الفزاعة والأسد و علبة الصفيح |
| Devam ettim. İkinci fikrim bir Korkuluk kullanmaktı. | TED | والفكرة الثانية التي خطرت لي لاستخدام الفزاعة. |
| O korkuluğu bir daha üzerime atarsan, yemin olsun taşaklarını dağıtırım. | Open Subtitles | أقسم بالرب، لو قمت برمي تلك الفزاعة علي مجدداً سأبرحك ضرباً |
| Korkuluğun babam Rambo'yu esir aldığı hapishaneyi koruyor. | Open Subtitles | إنه يحرس السجن الذى تحتفظ الفزاعة بأبي , رامبو. |
| Kendine Korkuluk diyen bir adamın kundaklama girişimi Batman tarafından önlendi. | Open Subtitles | الليلة كان هنالك محاولة اشعال حريق من قبل شخص يدعو نفسه الفزاعة وقد تم التصدي له من قبل باتمان |
| Asıl soru, Korkuluk neden üniversiteyi yok etmek istiyor? | Open Subtitles | والسؤال هو , لماذا يريد الفزاعة القيام بتدمير الجامعة |
| Korkuluk, senin aklın hep vardı. | Open Subtitles | ايها الفزاعة ، لقد كان لديك مخ طوال الوقت |
| Çünkü 12 yıl önce bugün, Jeremy Creek' i Korkuluk seçtiler. | Open Subtitles | لأنه من 12 عاماً مضت اختاروه ليكون الفزاعة |
| Bu teşhisin, saman kaplı, Korkuluk kafanın içinden çıkmış olmasına imkân yok. | Open Subtitles | محال أن تكوني قد عرفت هذا برأسك المغطى بشعر أصفر كرأس الفزاعة القشية |
| Lityum rutin toksikoloji incelemesinde çıkmaz, Korkuluk. | Open Subtitles | الليثيوم لا يظهر بفحص السموم أيها الفزاعة |
| Korkuluk onların tamamen dışlanmasını ve bu sayede ordusuna katılmalarını istiyor. | Open Subtitles | الفزاعة يريدهم, أن يأتوا إلى حناني وذراعي المحبة |
| Çünkü verandadaki Korkuluk bir anda canlanacak. | Open Subtitles | لأنه عند خروجهم للخارج، تعود الفزاعة للحياة |
| Müzikalinizdeki Korkuluk kitaplardan mı alıntı? | Open Subtitles | الفزاعة التي في مسرحيتك الموسيقية هل هي مقتبسة من الكتب؟ |
| Büyük bir kuş yemi yığını içindeki bir Korkuluk etrafı da yemi yemeye cesaret edemeyen ölü kuşlarla çevrili. | Open Subtitles | إنها دمية الفزاعة كومة كبيرة من بذور الطيور... والتي تحاط بها الطيور حتى لا يأكلوا شيئًا من المحاصيل الزراعية |
| Korkuluk bana bir tür korku toksini verdi. | Open Subtitles | لقد فام الفزاعة برشقي بغاز الخوف |
| O Korkuluk ödlek yankilerden başka hiçbir şeyi korkutmaz. | Open Subtitles | هذه الفزاعة لن تخيف أحداً من الشماليين |
| O Korkuluk ödlek yankilerden başka hiçbir şeyi korkutmaz. Yoksa kendine bir erkek yapmaya mı çalışıyordun? | Open Subtitles | هذه الفزاعة لن تخيف أحداً من الشماليين |
| Ama aslanlar çok akıllıdırlar. (Kahkaha) İlk gün gelip korkuluğu gördüler ve geri döndüler, ama ikinci gün gelip şöyle dediler; bu şey hareket etmiyor, o hep burada. (Kahkaha) Ve çiti atlayıp hayvanları öldürdüler. | TED | لكن الأسود ذكية جدا. كانوا يأتون في اليوم الأول ويرون الفزاعة ، ويرجعون، لكن في اليوم الثاني ، يأتون ويقولون، أن هذا الشي لايتحرك، هو دائما في نفس المكان. لذا يقفزون داخل الحظيرة ويقتلون الحيوانات. |
| Vay, vay, vay. Korkuluğun oğlu değil mi bu? | Open Subtitles | حسنا حسنا حسنا أليس هذا ابن الفزاعة |
| Bu salı Scarecrow ve Bayan King'te... | Open Subtitles | الثلاثاء مع: مسلسل الفزاعة و السيدة كينج يا إلهي .. |
| Sen şu korkuluğa benziyorsun. Neredeydin? | Open Subtitles | تشبه ذلك الفتى الفزاعة أين كنت ؟ |
| Ben Zalim Korkuluğum! | Open Subtitles | أنا الفزاعة المخيفة! |
| Korkuluklar seni yakalamadan, buradan kaçalım, değil mi? | Open Subtitles | إبتعد من هُنا . قبل أن تقتلك الفزاعة |