| gümüş yıldız en büyük üçüncü askeri madalyadır. | Open Subtitles | النجم الفضّيّ هو الوسام الدرجة الثالثة الذي يُكرّم بهِ العسكريون عن معركةٍ. |
| Gökyüzü'nün gümüş mızrağı benim cesur savaşçılarım tarafından yaralanmış | Open Subtitles | رمح سّماء الفضّيّ ... قتل كثيرا من محاربيّ الشّجعان |
| Sen yokken süslü gümüş hapishanende Cyrus şeklinde bir delik oluştu. | Open Subtitles | في غيابك، ظهرت في قفصك الفضّيّ الفاخر حفرة على شكل (سايرس) |
| gümüş hançerler onların canını acıtmaktan başka bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | الخنجر الفضّيّ يأذيهم، لا غير |
| Hele soldaki gümüş saçlıyla dövüşmeyi hiç istemem. | Open Subtitles | "قطعًا لا أودّ قتال ذي الشعر الفضّيّ" |
| Jafar seni süslü gümüş sarayından atmadan önce. | Open Subtitles | قبل أن يرميكِ (جعفر) مِنْ قصركِ الفضّيّ الفاخر |
| - gümüş Haç. | Open Subtitles | -قلادة الصليب الفضّيّ |