| Anlamıyor musunuz kurt adam sadece Richie içindi çünkü o aptal filmi seyretti. | Open Subtitles | الا تَرى، هو كَانَ المذؤوبَ لريتشي لأنة رَأى ذلك الفلمِ الأخرسِ. |
| - "Sleepless in Seattle" var. - Bu filmi severim. | Open Subtitles | عدم النوم في سياتل " على التلفزيونِ" أحبّ هذا الفلمِ |
| - Evet ama filmi kaçırabilirdik. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تُساعدَه، لا تسخر منه. لكن كنت سأتخلف عن الفلمِ. |
| Henrich, bazı kötü olayların yaşanması bu filmin yarıda bırakılmasını gerektirmez. | Open Subtitles | يَنتهي الفلمَ هنا. لا، هينريك , هذا الفلمِ سَيَستمرُّ. |
| Bu civardaydık. Belki filme gelmek konusunda fikrini değiştirmişsindir diye düşündük. | Open Subtitles | لا، إعتقدنَا بأنّنا نَتوقّفُ ونَرى إذا أنت مُتَغَيّرُ رأيك حول الفلمِ. |
| Film yıldızları ve çalışanlar; ki bu gecenin gerçekleşmesini sağlayan gizli kahramanlar onlardır; içeride hazırlar. | Open Subtitles | و نجومَ الفلمِ أيضاً كأولئك أولادِ لا يتعبون الذي يَجْعلُه كُلّة يَحْدثُ من وراء الكواليس' |
| Bu filmde güzel olan şey ne, biliyor musun? Bunlar gerçekten yaşanabilir. | Open Subtitles | الشيء البارد حول هذا الفلمِ بأنّ يُمْكِنُ أَنْ يَحْدثَ حقاً. |
| Filmden birkaç diyalog söyleseydin işe yarayabilirdi. | Open Subtitles | هو سَيَعْملُ إذا أنت فقط تَقُولُ بَعْض الخطوطِ مِنْ الفلمِ. |
| Şu korsan filmini duydun mu? | Open Subtitles | يا، سَمعَ عنك ذلك قرصانِ الفلمِ الجديدِ؟ |
| Abicim bu filmi ilk izlediğimde yedi yaşımdaydım. | Open Subtitles | الرجل، رَأيتُ هذا الفلمِ عندما أنا كَانَ حوالي سبعة. |
| Bu filmi intihar karşıtı belgesel olarak olarak satmış ama gerçekte, intihara neden olma ve cesaretlendirme niyetindedir. | Open Subtitles | وباعَ هذا الفلمِ كشريط وثائقي معارض لـــ إنتحار بينما، في الواقع، هدفه هو الحثّ على الانتحار وتشجيعه |
| Şu mavi insanların olduğu o şahane filmi bile izleyemedim daha. | Open Subtitles | أنا حتى لَمْ أعد قادرة على مشاهدة ذلك الفلمِ الرائعِ والذي فيه أناسِ زرقِ |
| - Bu senin yemin olacak. - Robin bu filmi seviyor. | Open Subtitles | ذلك طُعمُكَ روبن يَحبُّ ذلك الفلمِ |
| Anne, hayır, bu filmi istemiyorum. | Open Subtitles | امي ، لا لا أَستطيعُ رُؤية ذلك الفلمِ. |
| filmi göremiyorum. | Open Subtitles | الأَبّ، نحن لا نَستطيعُ رُؤية الفلمِ. |
| filmin kahramanı telefonu çevirdi. | Open Subtitles | هَلْ رَأيتَ ذلك؟ الشخص في هذا الفلمِ فقط دَقَّ الهاتفَ، |
| filmin bu kısmını yayınlayıp yayınlamamak konusunda çok düşündüm. | Open Subtitles | فكرت،طويلاوبشدة،حول ترك هذه اللقطه في الفلمِ |
| Bu filmin New York'a yazılmış bir aşk mektubu olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | نَسيتُ كَمْ أنّ هذا الفلمِ مثل رسالة غراميةِ إلى نيويورك |
| Hey, bu çılgın filme ne oldu! | Open Subtitles | يا، الذي حَدثَ إلى الفلمِ المجنونِ! |
| Tesadüfe bak ki, Dean'in arkadaşı da aynı filme gelmiş. | Open Subtitles | وبعد ذلك نَذْهبُ إلى الفلمِ... وبعد ذلك شخص ما الذي صادف أن كَانَ صديقَ (دين)... |
| Yüzlerce yetişkin filmleri şirketinden Film gelir. | Open Subtitles | نَحْصلُ على الفلمِ الخامِ مِنْ مِئاتِ شركات فلم للبالغينِ. |
| filmde olması şart değil ne de olsa. | Open Subtitles | هذا لَيْسَ مِنْ واجِبهِ أَنْ يَكُونَ في الفلمِ. |
| - Filmden önceki fragman. - Maalesef. | Open Subtitles | أوه، المقطورة قبل الفلمِ. |
| Altered States filmini izledin mi hiç? | Open Subtitles | أي دبابة حرمانِ حسّيةِ. أنت أبداً رَأيتَ ذلك الفلمِ عدّلَالولاياتَ؟ |