| Ayrıca su basınçlı sterilize Ağız silicisi var. | Open Subtitles | ثمّ هناك الضغط الميكانيكي لمنشفة تعقّيم الفمّ |
| Olumsuz sonuçlarını mı konuşmak istiyorsunuz? Ağız kokusuna ne demeli? | Open Subtitles | نتيجة لكلامك السلبي ماذا عن رائحة الفمّ ؟ |
| Çünkü bir Ağız... başka hangi organa neredeyse tıpa tıp benzer? | Open Subtitles | لأن الفمّ هو الأخت التوأمية والشبيه المضبوط تقريبا لماذا؟ |
| - Bir şey söyleyemem. Hadi ama, Roque, çenesi düşük birisin. | Open Subtitles | تعال، روكوي، حصلت على الفمّ الكبير. |
| Yapılacak en iyi şey kendini ağzından vurmaktır. | Open Subtitles | أفضل شيء هو أن تطلقى النار على نفسك في الفمّ |
| Fiziksel güç Ağızda her şeyden daha güzel bir tat bırakır. | Open Subtitles | هناك قوّة جسديـّة أكبر من ...قوّة الفمّ |
| Etkilenme hızlı gelişiyor, Ağız ve sindirim kanalında iç kanamalar, idrarda kan. | Open Subtitles | إنّ التأثيرات تخفّض بسرعة، النزف الداخلي التلقائي... في مناطق رمل الفمّ المعوية، الدمّ في البول. |
| Ağız, vajinanın... ikiz kız kardeşidir. | Open Subtitles | الفمّ الأخت التوأمية للعضو الانثوي |
| Soruya cevap ver, koca Ağız. | Open Subtitles | أجب على السؤال، ذو الفمّ الكبير |
| Evet. Ağız yoluyla, merhemle... | Open Subtitles | أجل، يمكن تعاطيه عن طريق الفمّ أو بدهنه على البشرة... |
| Kurbanın çenesi ve burnunda fosfora benzeyen artıklar gözlemlendi. | Open Subtitles | لاحظ ما يبدو a تفسفر متبقي... حول الضحيّة الفمّ والأنف. |
| Adamımız balık gibi ağzından kancalanmıştı, değil mi? | Open Subtitles | ضحيتنا علّقت من الفمّ مثل سمكة أليس كذلك؟ |
| ağzından vur! | Open Subtitles | إضربه مباشرة إلى الفمّ ..أسكت - ..إفعلها,إفعلها - |
| Ağızda tat bırakıyor. | Open Subtitles | له مذاق مختلف في الفمّ |