| Şansımız var ki, Panterler fareler gibi üremezler. | Open Subtitles | و من حسن حظنا أن الفهود لا تتناسل مثل الأرانب |
| Eğer FBI bunu imzalamazsa Panterler konusunda yardım etmem. | Open Subtitles | إذا لم يوقّع مكتب التحقيقات العقد سأتوقف عن المساعدة مع الفهود |
| Bu leoparlar, insanların şehirlere çok sayıda getirdiği evcil hayvanları avlamayı tercih ediyor. | Open Subtitles | هذه الفهود تفضّل إصطياد الحيوانات الأليفة التي يجلبها الإنسان إلى المدن بأعداد كثيرة |
| Jaguarlar geçen sene Ruh Şampiyonası'nda berbatlardı. | Open Subtitles | الفهود كانوا سيئين السنة الماضية في بطولة الروح |
| Zebradaki hataları, ...her birinin sıradan Çitalar gibi tek başına avlanmalarıydı. | Open Subtitles | خطأهم مع الحمير الوحشية أنهم اصطادوا كما تفعل باقي الفهود منفردة |
| Ancak eğer dünya görüşünüzün diğer bir bileşeni leoparların tehlikeli olduğu düşüncesiyse, bunu gördüğünüzde, biraz farklı tepki verirsiniz. | TED | لكن في حال كانت إحدى أفكارك عن العالم أن الفهود تشكل خطرا فعندما ترى هذا ستكون ردة فعلك مختلفة نوعاً ما. |
| İşte bu, çita Jenerasyonu. Ve Afrika'nın kurtuluşu, bu Çitaların sırtında. | TED | هذا هو جيل الفهد. وخلاص إفريقيا يرتكز على أكتاف هذه الفهود |
| Eğer daha fazla ajan işin içine girerse Panterler'i geçmişte alt etmeyi deneyenler ve başaramayanlar gibi oluruz. | Open Subtitles | اذا أحضرنا المزيد من العُملاء للعمليّة الفهود سيختفون تماماً مثل كل المرّات السّابقة |
| Eğer onu şimdi yakalarsan, Panterler dağılır ve FBI böyle bir şansı tekrar yakalayamaz. | Open Subtitles | اقبض عليه الآن وستتلاشى الفهود. ولن تتسنّى للمكتب فرصة كهذه مرة أخرى |
| Özgürlüğümü Panterler'i alt ettiğimde, kendi başıma alabilirim. | Open Subtitles | سأحصل على حريتي بنفسي عندما أقضي على الفهود |
| Panterler de değil. | Open Subtitles | وليس الفهود أعني، بإمكانهم تقريباً سرقة أي شيء |
| Pembe Panterler'i alt etmemize yardım ettin, ve evine gitmekte özgürsün. | Open Subtitles | ساعدنا لاسقاط الفهود الوردية وحلقّ صوب المنزل بحريّة |
| Ve bu süre boyunca öldürülenler... ...sadece leoparlar değildi. | TED | وحتما لم يطال ذلك الفهود فحسب .. في تلك المدة .. |
| Bu adil değil. leoparlar bile beneklerini değiştirebiliyor. | Open Subtitles | ذلك ليس منصفاً حتى الفهود يمكنها تغيير بعضاً من رقعها |
| Geçen gece leoparlar bahçelerine girip 12 kişiyi sürükleyerek götürmüşler. | Open Subtitles | الليلة الماضية هجمت الفهود على مزرعتهم وسحبت 12 شخصًا |
| Hey! Hey! Bu, Jaguarlar'a haddini bildirmeye değmez mi? | Open Subtitles | هيه ، هيه ، الا ان يكون رائعاً لو تم تحطيم الفهود ؟ |
| Evet, aynı şu Çitalar gibi bir şey yakaladı mı, onu yemezler onu öldürmezler onunla oynarlar. | Open Subtitles | أجل، لأنه يشبه الفهود فهي تمسك بالضحية ولا تأكلها ولا تقتلها |
| Burası da birkaç gün önce leoparların saldırdığı yer. | Open Subtitles | وهنا حيث الفهود قامت بالهجوم منذ عدة أيام |
| Çok az çita dört yavrusuyla bu denli mesafe kat edebilir. | Open Subtitles | قليلٌ من أمّهات الفهود من وصلت لهذا الحدّ بتربية 4 جراء |
| Panter ve ayı gibi şeylere av olmamak için onları ayırt etmemiz lâzımdı hani çimen ve ağaç gibi şeylerden. | Open Subtitles | لذا , لكي لا نؤكل مِن قبل الفهود ,والدِببة وما إلى ذلك كان علينا أن نراهم بين الحشائش والأشجار وذلك |
| Koç Grant Taylor'ın işi zor, bu sezon hiç kaybetmeyen Panthers ile karşı karşıya. | Open Subtitles | المدرب جرانت تايلور يجب ان يضع كل ما عنده فهو يلاعب فريق الفهود الذي لم يخسر اي مباراة هذا الموسم |
| Leoparları ne kadar çabuk bulursak dünyayı o kadar erken kurtarırız. | Open Subtitles | كلما أسرعنا في العثور على الفهود كلما أسرعنا في إنقاذ العالم |
| Bir zamanlar... ...sadece krallar leopar kürkü giyerdi. Fakat şimdi geleneksel şifacılar ve büyücüler... ...seramoniler ve ritüeller sırasında giyiyorlar. | TED | انه يقوم بهذا طيلة الوقت .. انه يسلخ جلد الفهود .. ويقدم ذلك للملوك وعبر الاحتفالات والطقوس الدينية والسحرة والمشعوذين |
| Ben burada uyuyorum, uzak durun. Panterlere yaklaşmayın. | Open Subtitles | أنام هناك، فلا تقتربوا من الغرفة و احذروا من الفهود |
| - Ona çitalardan bahset. çitaları hatırlamak bile istemiyorum! | Open Subtitles | لا ، أنا لا أريد أن يفكر حول الفهود ، أليس كذلك؟ |
| Çitalara benziyor. | Open Subtitles | لأنه يشبه الفهود |
| Şehrin bu durmak bilmez gürültüsü leoparlara üstünlük sağlıyor. | Open Subtitles | الضجيج المتواصل من المدينة يلعب في صالح الفهود |
| - Bunu zaten söylemiştin. - Bu işin Kara Panterlerle alakası yok. | Open Subtitles | لقد ذكرت ذلك- (نعرف أنهم ليسوا الفهود (السود- |