| Onun koyun kırpmakla ve Vitalion şarabı çalmakla meşgul olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنه مشغول "بسرقة نبيذ "الفيتاليون - أسمح بالتتويج - |
| Bildiğiniz gibi Vitalion bazı belirli Deiran yasalarına bağlı kalmayı kabul etmişti. | Open Subtitles | كما تعلم الفيتاليون" وافقوا على أطاعة القوانين" |
| - Bu artık bir Vitalion meselesi değil! | Open Subtitles | "هذه لم تعد مشكلة "الفيتاليون |
| Vitalionlar dünya üzerindeki en iyi işkencecilere sahip olmalarıyla övünürler. | Open Subtitles | الفيتاليون", في حكمتهم" يفتخرون بأنفسهم في تجنيد بعض من خيرة المحققين في العالم المعلوم |
| Vitalionlar sana bir Deiran olmana rağmen iyi davranıyorlar değil mi? | Open Subtitles | الفيتاليون) يعاملونك بلطف من أجل "ديرا"؟ ) |
| Vitalion adaleti! | Open Subtitles | "عدالة "الفيتاليون |
| Ama Vitalionlar da emin olamaz. | Open Subtitles | وحتى (الفيتاليون) لنّ يستطيعوا |