Her 30 gramı neredeyse bir portakal kadar C vitamini içeriyor. | Open Subtitles | أُونصة لأونصة, يحتوي جلد الكركدن على كميَّة من الفيتامين سي تُعادل البرتقال. |
Bu kadar yüksek dozda C vitamini özellikle kanser hücreleri için zehirlidir ve bu tam olarak kemoterapinin yaptığı şeydir ama | Open Subtitles | الجرعات العالية من الفيتامين "سي" سامّة انتقائيّا لخلايا السرطان و هذا تماماً ما تكونه المعالجة الكيميائيّة. و لكن مع الفيتامين "سي". |
Sadece arada sırada C vitamini alıyorum. | Open Subtitles | انا أتناول الفيتامين سي أحيانا |
Mesela C vitamini, anti-toksin, anti-histamin, anti-virüs, kan şekerini düzenlemeye ve depresif ruh halini yükseltmeye yardım eder, | Open Subtitles | الفيتامين "سي"، دعنا نرى: مضاد سموم، مضاد (هستامين) مضاد فيروسي، يُساعد بتنظيم سكّر الدم، |
Kalp krizi ile stres arasındaki ilişki buradan geliyor, stresli olduğunuzda vücut adrenalin üretiyor ve bu da vücuttaki C vitamini seviyesini aşağıya çekiyor. | Open Subtitles | سوف يقوم الجسد بتفكيك الفيتامين "سي" بما أنّك تولّد اﻷدريناين و هذه هي العلاقة ما بين الضغط و نوبات القلب. إنّك عندما تكون مضطرباً يُفرز جسدك اﻷدرينالين |
Dünyadaki en yüksek C vitamini oranına sahip yiyeceklerden biri ama sıcaklık C vitaminini öldürdüğünden, işlem görmüş çikolatada hiç C vitamini yok. | Open Subtitles | و من اﻷغذية اﻷعلى احتواءً على الفيتامين (سي) في العالم إلّا أن الشوكولاتة الناعمة لا تحتوي على فيتامين (سي)، ﻷن الحرارة دمّرته |
Yani, eğer Avusturya'da herkese günlük tavsiye edilen doz olan 60mg C vitamini verirsek, bu ülkede diş eti hastalığına rastlamamamız lazım. | Open Subtitles | إذا ما أعطينا كل شخص في أستراليا الجرعة المرَشّدة من الفيتامين "سي" بمقدار 60 ميلغرام في اليوم، سوف لن نعود نرى (الأسقربوط) في هذا البلد. |
Bu da C vitamini eksikliği yüzünden dolaşım sisteminizin savunmasız kalmasına neden oluyor. | Open Subtitles | و يخفّض من مستويات الفيتامين "سي" في الجَسد. و هذا سوف يسبب قابليّة اﻹصابة في جهازك الدوراني (الدموي) بسبب النقص في الفيتامين "سي". |