| Ketamin işe yaramasına rağmen baston taşıyıp Vicodin içtiği günlere geri dönebilir. | Open Subtitles | العلاج قد ينجح بشكل ممتاز و يعود إلي العصا و الفيكودين مجدداً |
| Ketamin işe yaramasına rağmen baston taşıyıp Vicodin içtiği günlere geri dönebilir. | Open Subtitles | العلاج قد ينجح بشكل ممتاز و يعود إلي العصا و الفيكودين مجدداً |
| Vicodin'e bağımlı olan bir gençti, ilk toplantıya geldiği zamanlarda. | Open Subtitles | رياضي صغير مُدمن على الفيكودين عندما جاء اجتماعاتنا لأوّل مرّة |
| Mentol, Vicodin ve adını hatırlayamadığım birkaç şey daha vardı, elime ne geçtiyse aldım. | Open Subtitles | تناولت مزيجاً من المنتول و الفيكودين و شئ آخر لا أذكره |
| Ama Vicodin kutusu yanlışlıkla araştırma bölümüne gitmiş. | Open Subtitles | لكن حدث خطأ بالشحن و أرسلوا الفيكودين لقسم البحث |
| Hayır! Lanet Vicodin tabletlerini dökecek kadar şanssız olduğum için ölebilir. | Open Subtitles | لا، قد تموت لأن حظي العاثر جعلني أسكب حبوب الفيكودين |
| Vicodin ağrıyı keser, rehabilitasyonuna geri dönersin. | Open Subtitles | الفيكودين يمنع الألم يتمر بفترة إعادة التأهيل |
| Vicodin ağrıyı keser, rehabilitasyonuna geri dönersin. | Open Subtitles | الفيكودين يمنع الألم يتمر بفترة إعادة التأهيل |
| Buprenorfin'le Vicodin tedavisini bulan adamı vurmak lazım. Ve gözünden bıçaklamak. | Open Subtitles | من فكر بإزالة الفيكودين بواسطة البيوبنوفين يجب أن يعدم |
| Buprenorfinle Vicodin tedavisini bulan adamı vurmak gerekir. | Open Subtitles | من فكر بإزالة الفيكودين بواسطة البيوبنوفين يجب أن يعدم |
| Kafam Vicodin ya da mideye indirdiğim başka bir şey yüzünden bulanıklaşmadı. | Open Subtitles | لا يصيبني الفيكودين بهذا أو أي شئ أتناوله |
| Bence gerçekten Vicodin'lerini alıp dinlenmelisin. Pekala. | Open Subtitles | أعتقد أنّك يجب أن تأخذ أقراص الفيكودين الخاصّة بك وترتاح. |
| Bir keresinde Vicodin stoklarım tükenmişti ve... | Open Subtitles | كانت هناك مرّة واحدة عندما انتهت التعبئة لدوائي الفيكودين |
| 200 istiyor ve Vicodin'in yarısına yardım edecekmiş. | Open Subtitles | يقول 200 دولار وسوف يعطينا نصف الفيكودين |
| Bir sonraki gün de bir yardımcın, ofisinde bir şişe Vicodin bulmuş. | Open Subtitles | ومن ثمّ في اليوم التالي، مساعد لك يجد زجاجة من الفيكودين في مكتبك |
| Biraz daha fazla Vicodin alırsam tımarhaneye geri döneceğimi fark ettim ve bu daha zekice bir çözüm gibi geldi. | Open Subtitles | وظننت انني ان اخذت المزيد من الفيكودين فسينتهي الأمر بي بالغرفة المطاطية لذا كان هذا يبدو كالخيار الأذكى |
| Vaka süresince Vicodin alıyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تتناول الفيكودين خلال معالجة الحالة؟ |
| Eğer şimdi tedavi olur ve Vicodin almayı bırakırsan... | Open Subtitles | و ان بدأنا بعلاجك الأن و اوقفناك عن الفيكودين |
| Vicodine ihtiyacım var! | Open Subtitles | ما أحتاجه هو الفيكودين |
| Vicodini yerine koyun, Dr. House. | Open Subtitles | ضع الفيكودين جانبا د.هاوس |
| Vicodinin etkisi geçtikten sonra işe yarayacaklardır. Bak, İsa orada. | Open Subtitles | ستكون مؤثرة بمجرد زوال أثر الفيكودين |
| Vicodinini alamayız. | Open Subtitles | نأخذ ما يحب لا يمكننا أخذ الفيكودين |