"الفَنِّ" - Translation from Arabic to Turkish

• sanat
• Modern
• Sanatın

Modern sanat Müzesi'ndeki kokteyller için bir sürü zamanınız var.
و حفلات الكوكتيل في متحفِ الفَنِّ الحديثِ؟

sanat hakkında birşeyi bilmelisin.
أنت يَجِبُ أَنْ تَفْهمَ شيءَ حول الفَنِّ.

Sanki gerçeküstü, soyut sanat şeyi gibi.
هو مثل بَعْض شيءِ الفَنِّ المُجرّدِ السرياليِ.

Sanatın görevi bizi çirkinliklerin üzerine taşımak değil mi?
لكن ألَيسَ من واجب الفَنِّ أن يسمو بنا فوق مستوى الوحوشِ؟

Karım sanat dersinden dönecek ve ne yapacağını...
زوجتي سترجع مِنْ فصل الفَنِّ وأنا لا أَعْرفُ إذا...

- sanat zevkine bakarak birisi hakkında bir sürü şey söyleyebilirsin.
- أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ الكثير عن a شخص مِنْ طعمِه في الفَنِّ.

sanat ve antika kolleksiyonun. Burada gerçek bir ev yapmışsın.
مجموعتكَ مِنْ الفَنِّ والتُحَف

O "sanat hırsızları" seni tanıyor gibi görünüyordu.
أولئك لصوصِ الفَنِّ بَدا كأنهم يعرفونك

Unutma, eğer biri adını sorarsa adın Modern sanat müzesi.
الآن، تذكّرُ، إذا سْألك أي أحد "اسمكَ هو "متحفُ الفَنِّ الحديثِ

sanat varlıklarına geçiyorum.
إنتقال على طول إلى حصصِ الفَنِّ.

Ve biraz da gerçekten kötü sanat.
وبَعْض الفَنِّ السيئِ

Demek benim sanat zevkimi beğenmiyorsun.
لذا تَرتدي ' t مثل طعمِي في الفَنِّ :

Bilgisayar destekli robotları günümüz profesyonellerine sunan, sanat eseri golf laboratuarları bir çok farklı oyunda tam bir hakimiyet için çalışıyor.
حالة مختبراتِ غولفِ الفَنِّ الإنسان الآلي الموجَّه بالحاسوب محترف اليومِ عروضِ الإجادة الكاملة على كُلّ متغيّرات اللعبةِ -

- Ya evet, amma sanat vardı.
ماذا عَنْ كُلّ ذلك الفَنِّ , huh؟

sanat severler için sergi yapılacak.
انه معرض لأحباءِ الفَنِّ.

sanat eseri... çok hoş.
حالة من الفَنِّ... جميلجداً.

Şüphesiz Modern sanatlar da seni anlamıyor.
أَشْكُّ في الفَنِّ الحديثِ يَحْصلُ عليك، أمّا :

Modern sanatları anlamıyorum.
بوكي: أَرتدي ' t يَحْصلُ على الفَنِّ الحديثِ :

Sanatın geleceği bir kadının yüzünde.
مستقبل الفَنِّ في وجه إمرأةِ