"القاتِل" - Translation from Arabic to Turkish

• Katil
• katili

Katil kavgacının tekiydi, sürekli dövüşürdü.
القاتِل كانَ مُشاجِراً. يتعارَك طوالَ الوَقت

Atış yapıldığından Katil bir adımdan fazla ötede değilmiş.
لم يكُن القاتِل على بُعد أكثر من قدم عِندما أُطلقت الرّصاصة

Hatta seçkin Şogun'un askerlerini bile korkudan titreten "Katil Jubei" ismi Satsuma'daki Kondo'da öldürüldü mü?
الأسمُ الذي جعل صفوَة مقاتليّ "الشوغن" ينتفضُون من الخَوف "جوبيّ القاتِل" قتلتَ "كوندو" في "ساتسوما"؟

Evet, damat katili tanıyordu. Doğru.
أجل، العريس كان يعرِف القاتِل أجل، ذلك صحيح

Bunu sadece katili yemlemek için deniyorum.
أنا أحاوِلُ فقط لأفعل هذا لإغراءِ القاتِل

Katil yakınımızdaki biri olabilir gibi geliyor ve açıkçası bu durum beni gerçekten çok korkutuyor.
أشعُر بأن القاتِل... يُمكن أن يكون شخَص قريب منّا. وهذا الشيء يُخيفُني حقًا، بكل صدِق.

Katil, muhtemelen yaptığı şeyin başkalarını etkileyeceğini düşünmüyordu yani.
حسنًا، القاتِل... ربّما لم يُقكّر بالأضرار الجانبيّة.

- Kapa çeneni, Katil!
أغلق فمك أيها القاتِل

- Selam Katil. - Selam Katil.
مرحباً أيها القاتِل

Katil yanında dikiliyordu.
لقد كان القاتِل جاثِماً فوقه

Katil izleyicilerin arasındaydı,
... القاتِل كان بين المُشاهِدين

Seri Katil
القاتِل المُتسلسل!

Katil Clem Pickett'tı siyah bir eski sabıkalı, cesedin bulunduğu yerin yakınlarında onu yakalamıştım.
... (القاتِل كان (كليم بيكيت عابِر طريق أسود، إلتقطتُهُ قرب المكان الذي وُجِدت فيه الجثّة

Katil Keller onun boynunu kırdı.
(كيلَر) القاتِل كسرَ عُنقَه

Ve katili hiç bulamamışlardı.
و لَم يَجدوا القاتِل