| üs bizimle temas kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يبدو و كأن القاعدةِ تُحاولُ الاتَّصال بنا. |
| Meğer o üs sadece sıradan bir depo değilmiş. | Open Subtitles | يَطفئ تلك القاعدةِ ما كَانَ فقط أيّ مستودَع. |
| Çoğunun elinde Amerikan kanı var. El Kaide'nin seçkinlerindenler. | Open Subtitles | العديد مِنْهم عِنْدَهُمْ دمُّ أمريكيُ على أيديهم ونخبةَ القاعدةِ. |
| Bize göre, siz de El Kaide kadar düşmansınız. | Open Subtitles | فأنتم أعداءً لنا بقدرٍ سواء كأفرادُ القاعدةِ على حدِ علمي |
| Randjit, nihayet merkezden izin aldım. | Open Subtitles | رانجيت، طلب اجازتِي جاء مِنْ القاعدةِ |
| Randjit, nihayet merkezden izin aldım. | Open Subtitles | Ranjit، طلب اجازتِي جاء مِنْ القاعدةِ |
| Üssün taranmasına yardım ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تُساعدُ فى تفتيشِ القاعدةِ |
| Bu, üs kapısını açan şifreli bir anahtar. | Open Subtitles | إنه المفتاحُ لفَتْح الباب إلى القاعدةِ |
| En azından El Kaide'ye sağlanan sağlık hizmetini bekliyorlar. | Open Subtitles | نفس النوعِ تلك القاعدةِ تُصبحُ. |
| Bu berbat bir hataydı fakat bu onu El Kaide şehidi yaptı. | Open Subtitles | وذلك... كَانَ a خطأ فظيع. لَكنَّه جَعلَه a شهيد إلى القاعدةِ |
| -Halkın güvenliğine yönelik El Kaide operasyonlarını yürüten... | Open Subtitles | مشارك القاعدةِ... |
| Sadece o ve onun adamları Üssün yerini biliyordu. | Open Subtitles | فقط هو ورجاله يعرفون مِوقع القاعدةِ |
| Üssün taraması temiz çıktı. | Open Subtitles | تفتيش القاعدةِ لم يخرج اى دليل. |