| Tıp ticaret olmadan önce tek kural hastaya yardımcı olmak için elinden geleni yapmaktı. | Open Subtitles | أتعلم , قبل أن يصبح الطب مهنة القاعدة الوحيدة كانت خي فعل الأفضل لمساعدة المريض |
| Burada Amerikan kuralları yok. Tek kural: | Open Subtitles | لا يوجد هنا قواعد أمريكية القاعدة الوحيدة هي: |
| Kanun önemli değil. Buradaki tek kural, hiç kural olmamasıdır. | Open Subtitles | لا يحتسب القاعدة الوحيدة هي لا توجد قواعد, |
| Bu ölümüne bir mücadele. tek kural; hayatta kalmak. | Open Subtitles | هذا قتال حتى الموت القاعدة الوحيدة, النجاة |
| Doğaçlamanın tek kuralı gibi bir şey. | Open Subtitles | انها مثل , القاعدة الوحيدة في مجموعة التطوير |
| Bence komedinin tek kuralı komik olmasıdı. | Open Subtitles | كنت اعتقد ان القاعدة الوحيدة للكوميديا هو ان تكون مضحك. |
| Bildiğim tek kural onları anladığını sandığın anda değişiveriyorlar. | Open Subtitles | القاعدة الوحيدة التي أعرفها في كل مرة تعتقد أنك فهمتهم يتغيرون. |
| Dürüst olmak zorundasın. tek kural bu. | Open Subtitles | عليك أن تكون صادقاً، هذه هي القاعدة الوحيدة. |
| Bazı kişiler Basic8 dediğimiz basit bir kurala sahipti. görüldüğü gibi bundaki tek kural şifrelerinin en az sekiz karakterden oluşmasıydı. | TED | تلقى بعض الناس سياسة سهلة جدًا أسمينها بيزيك8 وكانت القاعدة الوحيدة فيها أن تكون كلمة المرور محتوية على ثمانية حروف على الأقل |
| tek kural kavga etmemek, kesip biçmemek, ateş etmemek! | Open Subtitles | القاعدة الوحيدة هي لا تشاجر لاجرح،ولا إطلاقنار! |
| tek kural yakalanmamak. | Open Subtitles | القاعدة الوحيدة: ألا يتم الإمساك بك |
| Bu tek kural. | TED | هذه القاعدة الوحيدة. |
| tek kural bu | Open Subtitles | و هذه هي القاعدة الوحيدة |
| tek kural; kuralsız olması. | Open Subtitles | القاعدة الوحيدة هي "لا قواعد" |
| Oradaki tek kural Shaw'un Tanrı olması. | Open Subtitles | القاعدة الوحيدة هناك أن (شو) هو الصانع |
| tek kuralı. | Open Subtitles | القاعدة الوحيدة. |