| eski hayallerin peşindeler ve bizi eskisi gibi bölmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | انهم فقط يثبتوننا بأحلامنا القديمة و يحاولون تفرقتنا بالأسلوب القديم |
| Eve gelsin, eski odası ve eşyaları bıraktığı gibi olacak. | Open Subtitles | اجعله فقط يعود لحجرته القديمة و ستعود الأمور إلى مجاريها |
| Evet,sonra onlari depya gotur ve eski DVD oynaticilara yapistir. | Open Subtitles | ثم اذهب للمخازن القديمة و ألصقها على مشغلات الأقراص العادية |
| Arkasına yazmak için de Sears'dan kalma eski bir broşür olacaktı. | Open Subtitles | و لدي أحد أغلفة الإعلانات القديمة و بإمكاني الكتابة على المظروف. |
| Onlarda senin gibi antik mitler ve zaman yolculuğula ilgilenirlerdi. | Open Subtitles | انهم مهتمون في الأساطير القديمة و مسافرين عبر الزمن مثلك. |
| Bu yüzden onu eski işten uzak tutup, ...yeni işte yetki veriyorum. | Open Subtitles | لهذا سأبقيه بعيدا عن أعمالنا القديمة.. و سأوليه الأعمال الجديدة ,موافقة ؟ |
| Bu yüzden onu eski işten uçak tutup, ...yeni işte yetki veriyorum. | Open Subtitles | ..لهذا سأبقيه بعيدا عن أعمالنا القديمة و سأجعله مسؤولا من الأعمال الجديدة |
| Bize eski gerçekleri değil yeni gerçeği getiren adam şekline. | Open Subtitles | رجل يُحضر لنا، ليس الحقائق القديمة و لكن واحدة جديدة |
| O da eski Babil'i yeniden inşa etmektir, o da eski Mexico City'dir. | TED | هنا اعادة بناء لبابل القديمة و هذه تينوختيتلان. |
| Kız kardeşin benim için çaldı! Bizim eski çamaşır ipini çalıp, bana verdi! | Open Subtitles | لقد سرقته من خزانة ثيابنا القديمة و أعطتنى إياه |
| Kimse girmemişti. Yalnızca eski okul kitapları, oyuncaklar, toz yığını, ve örümcek ağları vardı. | Open Subtitles | لم يكن بها سوى كتبه الدراسية القديمة و ألعاب تستجمع التراب و خيوط العناكب |
| Evet, konuşursun. eski kıyafetlerimi ve daktilomu bavuluma koy. | Open Subtitles | بالطبع يمكنك ذلك، إحضر حقيبتي القديمة و ضع فيها كل ملابسي القديمة وآلتي الكاتبة. |
| Bir gün o eski değirmeni yıkıp daha çok gümüş ladin dikeceğim. | Open Subtitles | فى يوم ما سوف أزيل الطاحونة القديمة و أضع المزيد من أشجار الصنوبر ذوات الطرف الفضى بدلاً منها |
| Ve bu da eski okulum için ve ordu için. | Open Subtitles | و هذا من أجل مدرستي القديمة و هذا من أجل الفيلق |
| eski usulü hatırlayıp çocuklarımıza öğretmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نحتفظ بالطرق القديمة و نمررها لأطفالنا |
| En azından eski hayatımda. Tekrar olmak istiyorum. | Open Subtitles | على الأقل فى حياتى القديمة و أتمنى العودة لهذه الهوايه |
| Bütün eski numaraları yapıyorduk. Şehirde yapamayacağımız numaraları. | Open Subtitles | تقوم بالحيل القديمة و التي لا تمارس في المدينة |
| güzel zaman geçirmek, eski anıları canlandırmak, eski ateşi canlandırır. | Open Subtitles | تعرفين, لديكِ أمتعة كثيرة في هذا الوقت تستعيدين الذكريات القديمة, و آلامكِ |
| Noel yemeklerinden ve doğum günü pastalarından fazlası, eski yaralardan ve bitmemiş davalardan fazlası gerekir. | Open Subtitles | أكثر من عشاء الميلاد و حلوى أعياد الميلاد أكثر من الجروح القديمة و الحسابات الغير مُسواة |
| Fakat diş fırçalamadan önceki antik zamanlarda,... ...dişlerin üzerinde bir ömür boyu 600 miligrama kadar... birikebilirdi. | TED | .ولكن في العصور القديمة و قبل إستخدام فرشاة الأسنان قد يتراكم 600 مليغرام من الجيرعلى الأسنان .على مدى فترة حياة |
| O antik büyüleri ve atalarımızın iksirlerini yapabiliyor. | Open Subtitles | اٍنه يعرف النوبات القديمة و جرعات أسلافنا |