| Jabali sık sık kurtları duyardı fakat kimse köye bu kadar yaklaştıklarını bilmiyordu. | Open Subtitles | الجبلي بالغالب يسمع صوت الذئاب لكن, لا احد يعلم اذا اقتربت من القريه | 
| Karanlık basmadan köye varmalıydık, | Open Subtitles | كان يتوجب أن نصل الى القريه قبل حلول الظلام | 
| Asıl sorunum, donuk, aptal kısmıyla. Zeyna, ben buradaki köy yaşamına uygun değilim. | Open Subtitles | انا اتكلم عن الغباء والحماقه زينا لم اولد لابقى هنا فى حياه القريه | 
| Sizi köyde pek göremiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نراكم كثيرا انتما الاثنان فى القريه | 
| - Dört gün kadar önce... bu köyü geçerken,nehrin yukarısından gidiyordum. | Open Subtitles | عندما عبرت على هذه القريه قبل حوالى 4 ايام | 
| Kayınpederlerim kasabada karım zor durumda çünkü ikizlere uyku eğitimi veriyoruz. | Open Subtitles | صهري في القريه زوجتي على الحافة لاننا ندرب التوائم على النوم | 
| Bütün kasaba beklemeye devam ediyor. Gelin beklemeye devam ediyor. | Open Subtitles | القريه بالكامل ماذالت منتظره العروس مازالت منتظره | 
| Ama King onu ırmağın aşağısında yaklaşık bir kilometre uzakta, köye yakın bir yerde buldu. | Open Subtitles | كان كنج هو من وجد مانى على بعد ألف يارده من ضفه النهر ليس ببعيد عن القريه | 
| Eski zamanların hatırına o köye saldırmayacağım. | Open Subtitles | سوف اعفو عن هذه القريه اعتبارا لايامنا القديمه معا | 
| evet... siz... bu köye sadece... sadece bir araştırma için gelmiştiniz, di mi...? | Open Subtitles | نعم يا شباب جئتم إلى هذه القريه فقط للتتحققوا ، صحيح ؟ | 
| Böylece bir sonraki köy, sormalarına bile gerek kalmadan boşaltıldı. | Open Subtitles | و لهذا لم نطلب شيئا من القريه المجاوره لقد رحلوا | 
| Belki 1000 yıldır ayakta duran köy, bizim o gün geleceğimizi bilmiyordu. | Open Subtitles | هذه القريه التى ظلت قائمه لربما ألف عام لم تكن تعلم أننا فى الطريق اليها ذلك اليوم لو كانوا يعلمون لهربوا فى الحال | 
| Masindi'de inşa ettiğimiz köy ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن القريه التى انشأناها فى ماسيندى ؟ | 
| Bu günlerde köyde pek çok yabancı dolaşıyor. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الدخلاء فى القريه هذه الايام | 
| köyde yalnızca bir evin avlusunda neem ağacı var. | Open Subtitles | هناك بيت واحد في القريه بشجره نيم في باحته | 
| köyü bir haftada anca temizledik. | Open Subtitles | لقد استلزمهم أسبوعاً حتى ينظفوا القريه من أشلائهم | 
| Ama arkadaşlarını, bu köyü, bütün dünyayı kurtarmak için hala geç değil. | Open Subtitles | لسنا متاخرين على انقاذ اصدقاءك وهذه القريه والعالم أجمع | 
| Oandanitibaren,tüm kasabada adeta bir azize gibiydi. | Open Subtitles | و من هذا الوقت فصاعداً أصبحت بمثابة قديسة القريه | 
| Tamam Fakat sonraki kasaba 25 km Kuzeyde | Open Subtitles | نعم ، ولكن القريه القادمه بعد حوالى 25 كم الى الشمال. | 
| Dün gece bu köyden birileri üç adamımı öldürdü. | Open Subtitles | الليله الماضيه قام أشخاص من هذه القريه بعبور الحدود وقتل ثلاثه من أتباعى | 
| Bütün lanet kasabayı becerelim. | Open Subtitles | دعنا نقضى عليهم لنقتل جميع من فى هذه القريه اللعينه | 
| Becerelim şunu. Şu lanet Köyün tümünü gebertelim. | Open Subtitles | لنقتلها يا رجل لنقضى على كل القريه اللعينه | 
| Ve sonra kasabanın kumunda bulunan demir bitti. | Open Subtitles | لاننا استخرجنا كل الحديد من أرض هذه القريه | 
| Adamlarını al ve kasabaya arka taraftan saldır. | Open Subtitles | التف برجالك خلف القريه و هاجمهم من المؤخره | 
| köylüler kurtları duydu ama sırtlanın ortaya çıkması bir sürprizdi. | Open Subtitles | سمع اهل القريه صوت الذئاب ولكن ظهور الضبع المخطط هو المفاجأه | 
| Ancak sen yapamazsan, ben seni keser Ja-in'le birlikte bu kasabadan ayrılırız. | Open Subtitles | ولكن إذا لا تستطيع سأقطعك... ...و أتركك مع جا ان في القريه | 
| kasabadaki o dükkandaki arkadaşımın farkında olmadan parçası olduğu yer de burası.. | Open Subtitles | صديقى فى محل القريه من غير تعمد قام بدوره | 
| - Bir kent toplantısı düzenle ve herkese herşeyi anlatayım. | Open Subtitles | - اجمع القريه و سأحكي للجميع |