| Cleveland'lılar endişeli bir şekilde küçük Samantha'ya ne olduğunu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | اجتاح القلوب فى اوهايو حيث كليفلاند القلقة تحبس انفاسها رغبة فى معرفة ما حدث لسمانتا الصغيرة |
| Ama senin de suratında abimin suratındaki gibi endişeli bir ifade var. | Open Subtitles | لديك ذات النظرة القلقة على محياك مثل أخي. |
| Ama senin de suratında abimin suratındaki gibi endişeli bir ifade var. | Open Subtitles | لديك ذات النظرة القلقة على محياك مثل أخي. |
| İlk olarak, huzursuz doğanızı sakinleştirmek için egzersiz. | Open Subtitles | اذن اولا , قليلا من العلاج لتسكين طبيعتك القلقة |
| Sam McKeane'in peşinden gelen o aynı huzursuz hayaletler, | Open Subtitles | الأرواح القلقة نفسها التي اتت بعد سام ماكين |
| Onun içinde büyüyen şey hakkında endişelenen bir tek ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا الوحيدة القلقة من الشيء الذي ينمو بداخلها ؟ |
| Ve yolumun üzerinde endişeli yüzler var. | Open Subtitles | ومجموعة من الوجوه القلقة بمساري |
| Veronica'nı karizması kendisiydi... omuzları... endişeli bakışları... gizemli gülüşü. | Open Subtitles | سحر (فيرونيكا) كان هيّ نفسها. انحناء أكتافها نظرتها القلقة |
| Caddeler ve barlar, endişeli insanlarla doluydu... | Open Subtitles | -ازدحمت الشوارع والحانات بالناس القلقة |
| Büyüleyici Rita'yı endişeli Rita'ya tercih ederim. | Open Subtitles | "أفضّل (ريتا) الفاتنة على (ريتا) القلقة" |
| Barkley'i ve endişeli annesini unut. | Open Subtitles | (إنسى أمر (باركلي إنسى أمر والدته القلقة |
| endişeli anne bakışını nerede görsem tanırım. | Open Subtitles | أميز الأمّ القلقة حين أراها |
| - Antonia. Antonia, ki kendisi bunun yaklaşmakta olan evliliğine olan etkisi konusunda endişeli. | Open Subtitles | ...أنتونيا)، القلقة على تأثير ذلك) |
| Çekirgemde huzursuz bacak sendromu var. | Open Subtitles | حيواني الأليف كريكت لديه متلازمة الساق القلقة |
| Pine Glen Yıllık Dans Balosu ve huzursuz Bacak Sendromu Yardım Gecesi, bekle bizi, geliyoruz! | Open Subtitles | بين جلين قاعة حفل الرقص السنوي جمع التبرعات لمتلازمة الساقة القلقة ها نحن نأتي |
| - huzursuz bacak sendromu. | Open Subtitles | أجل، أنا بخير هو فقط قليلاً، متلازمة سيقان القلقة |
| huzursuz bacak sendromum var. | Open Subtitles | لدي متلازمة الساق القلقة ألم تأتكِ من قبل؟ |
| Ve... huzursuz ruhları kovmak için adaçayı. Vebadan sonra kalede bir sürü huzursuz ruh var. | Open Subtitles | مرامية لطرد الأرواح القلقة هناك كثيرون في القلعة من بعد الطاعون |
| Her zaman onun öğrenmesi konusunda endişelenen kişi sensin. | Open Subtitles | حسنا , أنت الوحيدة القلقة دائما بخصوص معرفتها بما بيننا |
| Ekonomi hakkında endişelenen bir tek ben miyim? | Open Subtitles | لم أنا الوحيدة القلقة حيال الإقتصاد؟ |
| Senin için her gün endişelenen arkadaşın olarak soruyorum Damon ile aranızda ne var? | Open Subtitles | بصفتي صديقتكِ القلقة عليكِ، ما الأمر الذي بينكِ و بين (دايمُن)؟ |