| O tüpleri daha güvenli bir yerde tutmalıydınız. | Open Subtitles | كان عليكَ أن تبقي تلكَ القنينات في مكان أكثر أمناً |
| Tek yapman gereken tüpleri bırakmak ve kapatmak. | Open Subtitles | كل ما عليكِ القيام به هو وضع القنينات وإغلاق الحقيبة |
| tüpleri çaldılar. | Open Subtitles | لقد سرقوا القنينات |
| Yani gördüğünüz mavi şişeler... O mavi şişeler hayat kurtarıyor, ayrıca o şişeler milyarlar değerinde, bazen yıllık olarak milyarlar ediyorlar. | TED | هذه القنينات الزرقاء قادرة على إنقاذ حياة الأشخاص, و تساوي مليارات الدولارات, في بعض الأحيان. |
| Eski moda içecek makinemiz var. Küçük şişeler. | Open Subtitles | لدينا ماكينة الصودا من الطراز القديم ، ذات القنينات الصغيرة |
| Bu cadı avcılarının o şişeler koyduğu şey. | Open Subtitles | هذا هو مايضعهُ صائدي السحرة في هذه القنينات |
| Ama Matty küstahça konuştuğu için boş şişeler için bizi tutukladı. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك بدأ (ماتي) بالشتم لذا اُعتقلنا بسبب القنينات المفتوحة. |
| - şişeler şurada duruyor. | Open Subtitles | القنينات ها هي هُناك |