| Endişelenme, Sadece kahve içiyoruz. Anti-sosyal oluruz. | Open Subtitles | لاتقلقِ, سنتناول القهوة فقط وبعدها سنكون ضد الحياة الاجتماعية |
| Bu sabah için beni bağışlamalısın. Geç kalıyorum, Sadece kahve için vaktim vardı. | Open Subtitles | اعذريني، فأنا متأخر ولديّ الوقت لتناول القهوة فقط |
| Sadece kahve. Ona gücüm yetiyor. | Open Subtitles | القهوة فقط هى كل ما استطيع تحملة حتى الان |
| Hayır, dediğim gibi artık gitmeliyim. Oturun, rahatınıza bakın. Güzel Bir kahve yapayım. | Open Subtitles | لا ، يجب أذهب أرجوك ، فنجان من القهوة فقط |
| Şey, biri kahve içmek ister misin diye sorduğunda sadece kahveyi kastetmediği ortadadır. | Open Subtitles | حسنا عندما يسأل أحدهم ان كنت تريدين القهوة فهم بشكل واضح لا يقصدون القهوة فقط |
| Sadece ben değil, diğer gay insanların da kahve içtiğini biliyorum. | TED | لستُ أتناول القهوة فقط ، بل أعرف أيضاً مثليين آخرين يتناولونها. |
| Sade yumurta mı istersin? - Hayır, kahve yeterli. | Open Subtitles | أتريد البيض رخواً؟ لا، القهوة فقط. |
| Sadece kahve sipariş edip burada bütün gece oturamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم فقط الجلوس هنا طوال الليل وطلب القهوة فقط. |
| Ne zaman yalnız olsan Sadece kahve içiyorsun. | Open Subtitles | وآه ، أنت تشرب القهوة فقط عندما تكون وحيداً |
| Ben Sadece kahve alayım, süzmeyse tabii. | Open Subtitles | سآخذ قليل من القهوة فقط القهوة، إذا توفّر كوب. |
| Yemin ederim, sabah Sadece kahve içtim. | Open Subtitles | أقسم بأني تناولت كوباً من القهوة فقط |
| Sadece kahve. | Open Subtitles | قليل من القهوة فقط |
| -Öncelikle, Sadece kahve... | Open Subtitles | -هل تذكرينه؟ -أولاً، سنشرب القهوة فقط |
| Bahaneye gerek yok, Sadece kahve. | Open Subtitles | ـ لا أعذر ... القهوة فقط. ـ حسنا. |
| Sadece kahve içti, efendim. | Open Subtitles | إنها القهوة فقط يا سيدتي. |
| Sadece kahve alacağım. | Open Subtitles | سآخذ القهوة فقط |
| - Bir kahve, lütfen. - Tabii, efendim. | Open Subtitles | بعض القهوة فقط من فضلك بالتأكيد |
| Bir kahve alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل أستطيع أخد القهوة فقط من فضلك؟ |
| Ne? Ben sadece kahveyi bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أنتظر القهوة فقط |
| John Wayne sadece biftek yer ve her yemeğin yanında da kahve içerdi. | Open Subtitles | جون واين يأكل اللحم ويشرب القهوة فقط في كل وجبة |
| kahve yeterli, teşekkürler. | Open Subtitles | القليل من القهوة فقط شكراً |