| Hastalık taşıyan kemirgenler, hamile prensesimin yanında olmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن تكون القوارض المريضة في أي مكان قريب من أميرتي الحامل |
| Çoğunlukla kemirgenler, farelerden bulaşır. | Open Subtitles | المرض يُحَمل بواسطة : الفئران أو القوارض على الأغلب |
| Haklısın. Buralarda kimse kemirgenleri öldürmemeli. | Open Subtitles | أنت محق لا يجب أن يطرد أحد القوارض فى الحى |
| Butchy geliyor, motosikletçilerin lideri, kemirgenlerin. | Open Subtitles | ها هو بوتشي قادم , قائد عصابة الدراجات , القوارض. |
| Mütevazi olma. Her ne kadar fare olsan da. Ne yaptığını bilmiyorum ama onlar sevdiler. | Open Subtitles | لا تكن متواضعا, بحق القوارض اي كان الذي فعلته, لقد احبوه |
| Kemirgenlerle başlıyorlar, sonra daha büyük memelilere geçiyorlar... ve bir noktada küçük bir grup insan üzerinde test ediyorlar. | Open Subtitles | يبدأون مع القوارض ثم يتقدمون الى الثدييات الاكبر و من ثم في مرحلة ما يجرون تجربة صغيرة جدا على البشر |
| Kar leoparları... - Koyunlar, kemirgenler. - Ayılar mı? | Open Subtitles | الدببة , النمور , الاغنام وربما بعض القوارض ايضا |
| Gizemli Çin etiyle böcekler ve kemirgenler. | Open Subtitles | كفى التحدّث عن الحشرات, القوارض, لوح الألعاب الخاصة بالصندوق |
| kemirgenler warfarin ile öldürülür diğer adıyla fare zehiri. | Open Subtitles | والقوارض تقبل بـ الوارفارين والمعروف باسم آخر سم القوارض |
| Peri masalı diyorsunuz galiba. Şu konuşan, ürkünç kemirgenler olan.. | Open Subtitles | كتاب قصص خيالية إن صح التعبير مع تلك القوارض الفظيعة التي تتكلم |
| kemirgenler, doğal yolla yavru sahibi olurlar. | Open Subtitles | القوارض هي انتيجة الطبيعية لإنجاب الأطفال |
| Kablonu alacağız, kemirgenleri öldüreceğiz ve sonra da ben ve ekibim nefis bir kahvaltı ile dinlenmeye çekileceğiz. | Open Subtitles | سنحضر الكابل,اقتلوا القوارض, ثم انا وفريقى نجلس بهدوء لتناول افطار محترم |
| Dünyanın en büyük kemirgenleri olan capybaralar buradaki su bitkilerinin tadını çıkarıyor. | Open Subtitles | خنزير الماء, من أكبر القوارض في العالم, يرتع على النباتات المائية الموجودة هنا. |
| kemirgenlerin evcil hayvan olmasının beni ürküttüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | انتِ تعلمي اني اشمئز من القوارض والحيوانات الاليفة |
| Eğer böyleyse dikenli kemirgenlerin osurma seslerine alışmanı öneririm. | Open Subtitles | في هذه الحالة، أقترح أن تعتاد على صوت خروج الغازات من تلك القوارض الشائكة. |
| Çünkü ilk örnek bir fare tarafından kemirilmiş. | Open Subtitles | لان النتيجه في المره السابقه جائت بانه شعر احد القوارض |
| Çünkü Kemirgenlerle ilgili bir sorunum var. | Open Subtitles | لأنه في الحقيقة لدي مشكلة مع القوارض. |
| Anakonda, en büyük yılan, Kapibara en büyük kemirgen. | TED | والأناكوندا أكبر الأفاعي وخنزير الماء أكبر القوارض. |
| kemirgenlerde, annelerin yavrularına bakmasını sağladığı biliniyordu ve bazı canlılarda, yuva paylaşımına tahammül etmede göz önünde bulunduruldu. | TED | في القوارض ، كان معروفاً حيث يدفع الأمهات للإهتمام بنسلهن وفي بعض الكائنات الذين بينهم تعايش وإخاء بين زملاء الجحور |
| Ben evimi bir kaç tane uçuşan kemirgene bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن أُرمى خارج منزلي بسبب حفنة من القوارض الطائرة |
| Aslında hayır. Her gün işten sonra hamster tekerleğinde koşuyorum. | Open Subtitles | لا أقوم بتمارين القرفصاء، بل أركض بعجلة القوارض بعد العمل يومياً. |
| Çocuklar, tutun şu kemirgeni. | Open Subtitles | ايها الشباب أَحتاجُ مساعدةً من القوارض |
| Bu şey kemirmeyi seviyor, değil mi? | Open Subtitles | أوه! يبدو هذا الشيء مثل القوارض! أليس كذلك؟ |
| Hastanedekiler kemirgenlerden nefret eder Bu konuda fanatik gibiler | Open Subtitles | المستشفيات تكره القوارض انهم متعصبون من ناحيته |
| 86 milyar nörona sahip bir sıçan beyni 36 kg ağırlığında olurdu. | TED | إذاً، فدماغ القوارض مع 86 بليون خلية عصبية قد يزن 36 كيلوجرام. |
| Bu fikri desteklemek için kanıt ise kemirgenlere bakarken geldi. | Open Subtitles | الأدلة التي تدعم هذه الفكرة تاني أيضاً من دراسة القوارض |