| Bunu ilk olarak kolon, mide, göğüs, pankreas ve beyin kanserleri için yaptık. | TED | فعلنا هذا أولاً لسرطان القولون والمستقيم وسرطانات الثدي والبنكرياس والدماغ. |
| İlk yolu medikal süreç, kolon kanseri için kolonoskopi yapmak mesela. | TED | أولها الإجراءات الطبية، مثل تنظير القولون بالنسبة لسرطان القولون. |
| Astım, romatizma, pis bir kalp, bağırsak iltihabı, şeker hastalığı. | Open Subtitles | كان يعاني من الربو، الروماتيزم، قلب معطوب, التهاب القولون والسُكّري. |
| Kayıtlarımıza göre ayın 23'ünde rutin bir kolonoskopi gerektiğine karar verilmiş. | Open Subtitles | سجلاتنا تشير انه في تاريخ 23 سمحت لنا بالقيام بتنظير القولون |
| Her şey benim hatam, sanki kolostomi torbasını ona ben taktım. | Open Subtitles | إنه دائماً خطأي كما لو أنني أجعلها تلبس كيسُ فُغْرَةِ القولون |
| Bence kolorektal. Neredeyse taburcu ediyordum. | Open Subtitles | أظن أنه القولون و المستقيم, لقد كنت على وشك إعطاءه إذن الخروج. |
| Eğer kolon kanseriniz varsa ortaya bu görüntü çıkar. Bu görüntü bir hastanın harf harf çözünürlükteki görüntüsüdür. | TED | إذن هذا ما يحدث إذا كان لديك سرطان القولون لدى مريض محدد بتحليل دقيق حرفا بحرف. |
| - Belki Kolitis'tir (kolon kanseri) ? | Open Subtitles | يا دكتور، من الممكن ان يكون هذا من التهاب القولون |
| kolon kanseri başlangıç için iyidir çünkü tedavisi pek de kolay değil. | Open Subtitles | و مكان جيّد لتبدأ به هو سرطان القولون ﻷنّه ليس من السهل أن تعالجه. |
| Şimdi insan nasıl kolon kanseri olur diye sorabilirsiniz. | Open Subtitles | سرطان القولون. لا بد أنكم تتسألون كيف يمكن للمرء الحصول على هذا المرض. |
| Kalp hastalıkları ve kolon kanseri konusunda genetik olarak risk var. | Open Subtitles | لأن لدي نسبة عالية لعوامل الخطر الجينية للإصابة بأمراض القلب وسرطان القولون |
| Şimdi bazı hastalıkların modelini oluşturabiliriz. Örneğin, Rahatsız Edici bağırsak Sendromu. | TED | نستطيع الآن البدأ في صنع نماذج من الأمراض مثل متلازمة القولون المتهيج. |
| Benzer trendler kalın bağırsak ve yumurtalık kanserleri için de geçerli. | TED | وتم ايجاد اتجاهات مشابهه لكلٍ من سرطان القولون والمستقيم والمبايض. |
| Neden göğüs, bağırsak, prostat kanserleri için kurdele var da akciğer kanseri için yok? | Open Subtitles | أتعرف لماذا لديهم أوشحة لسرطان الثدي و القولون و البروستاتا وليس سرطان الرئة؟ |
| Bu da bir tür tıbbı test olduğuna işaret ediyor, kolonoskopi gibi. | Open Subtitles | وهذا يشير إلى نوع من اختبار طبي منتشر, مثل ربما نظرية القولون |
| Şimdi sanal kolonoskopi denen bir yöntem var. | TED | حسنا هناك الآن فحص ظاهري لتنظير القولون. |
| çarşamba sabahı kolostomi yapılacak | Open Subtitles | لقد حصل على استئصال القولون صباح يوم الاربعاء. |
| Neyi koruyorsunuz, kolostomi paketlerini mi? | Open Subtitles | ما الذي تحمونه أكياس القولون أم مرحاض الفراش |
| Kurbanımız hakkında ne biliyoruz, sahte kolorektal doktor? | Open Subtitles | ماذا نعرف عن الضحية طبيب القولون المزيف ؟ |
| kolona biyopsi yaptığımızda hastalık bağırsak yoluna ulaşmamıştı. | Open Subtitles | فحصنا نسيج القولون لكن لم يصل للجهاز المعدي معوي بعد |
| Bugün de şu adama Kolektomi yapacağım. | Open Subtitles | واليوم سافعل عملية استئصال القولون لهذا الرجل |
| KBS, Sinirli bağırsak Sendromuyla hemen hemen aynı ama bunda bağırsaklarınız çok kızgın oluyor. | Open Subtitles | الان، القولون العصبي يشبه متلازمة القولون المتهيج، بإستثناء أن أمعائك في حالة غضب عارم. |
| Yukarı çıkan kolonu ayır çapraz kolondan. | Open Subtitles | زيلوا القولون العلوي من القولون المستعرض |
| George, gitmem lazım. bağırsağımı temizleteceğim. | Open Subtitles | عليّ الذهاب، أنا علي وشك القيام بعملية القولون. |
| Kalın bağırsaktaki sinirleri tutan doğumsal bir sinir hastalığı. | Open Subtitles | إنّه إعتلال خلقيّ بالأعصاب في القولون |
| Tam kolonun üstüne koyun. Buradan her yere gidilir. | Open Subtitles | ضعيه هنا على القولون على أي حال هو سيذهب إلى هناك . |