| Kara kuvvetleri kürenin dört bir yanında konumlandırılmış durumda. | Open Subtitles | القوّات البرّيّة قد تجمعت في كل البلاد عبر الكرة الأرضيّة |
| Israil kuvvetleri geri çekildi. | Open Subtitles | كان لا بدّ أن تتراجع القوّات الاسرائيلية |
| Bu işe bir sent daha vermeyeceğim. - Haklısın ama Silahlı Kuvvetler Komitesi ve Duvall ne olacak? | Open Subtitles | حسنا، لكن ماذا عن لجنة القوّات المسلّحة؟ |
| Almanlar savaşı kaybettiklerinde, Amerikan birlikleri doğruca V2 fabrikalarına gittiler. | Open Subtitles | عندما سقطت ألمانيا إتجهت القوّات الأمريكية "مباشرة لمصانع الـ "فى-2 |
| Ordunun, askerleri Avrupa'ya götürecek yeni bir uçağa ihtiyacı var. | Open Subtitles | الجيش بحاجة لطائرة جديدة لنقل القوّات إلى أوروبا |
| Şifreler Özbekler'in ama asker iletişimiyle ilgisi yok. | Open Subtitles | إنّ الرموز أوزبكية لكنّهم ليس لهم شيء ليعمل بإتصالات القوّات. |
| Bu herifin Hava kuvvetleri'yle arası iyi. | Open Subtitles | طلب هذا الرجل معروفاً من القوّات الجوّية |
| Hava kuvvetleri tesis üzerine tahrip edici bomba atacak ve virüs yok olacak. | Open Subtitles | ستلقي القوّات الجويّة قنابل حارقة على المنشأة وستحرق الفيروس |
| Hava kuvvetleri ülkenin tamamındaki hava sahalarını bombalıyor. | Open Subtitles | القوّات الجويّة تقصف المطارات بكل أنحاء البلاد. |
| Adam özel Kuvvetler delisi mi neymiş. | Open Subtitles | لقد كان في نوعٍ مِن أنواع القوّات الخاصّة. |
| Askeri mahkemeden kaçıyorum. Özel Kuvvetler birliğindeydim. | Open Subtitles | إنّي هارب من محاكمة عسكريّة، قد كنتُ بوحدة القوّات الخاصّة. |
| Sen Özel Kuvvetler'densin. O uluslararası bir suikastçı. | Open Subtitles | أنت من القوّات الخاصّة وهي قاتلة مأجورة دوليّة. |
| Alman birlikleri yıllardır görmedikleri miktar ve kalitede yiyecek ve içeçekle dolu Fransız kasabaları bulmuşlardı. | Open Subtitles | القوّات الألمانية وجدت المُدن الفرنسية مليئة بالطعام والشراب بكميات ونوعيات لم يروها لسنوات |
| En iyi insanlar en iyi birlikleri seçer. | Open Subtitles | الأشخاص الأفضل يمكنهم إختيار القوّات الأفضل |
| - Küçük düşünüyorsun. Sadece askerleri değil, her şeyi. | Open Subtitles | ليست مجرد طائرة لحمل القوّات طائرة لحمل كلّ شيء |
| askerleri, cipleri, tankları. | Open Subtitles | القوّات وسيارات الجيب والدبابات ألق نظرة |
| Gemilerimiz Almanların saldırması için hedef tahtası gibi. - asker taşıyan bir uçak mı yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | ـ السفن هدف سهل للغواصات ـ تريد نقل القوّات عبر طائرة |
| Şehri düzgün bir şekilde savunmak için daha fazla birlik yerleştirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نحضر مزيداً من القوّات للمدينة للدّفاع عنها كما يجب. |
| Gördüğümüz videoya bakarsak, eski askerler. | Open Subtitles | القوّات مستند على ذلك الفيديو الذي رأيناه |
| O zaman tesiste nöbet tutan birliklerin sayısını 2 katına çıkarmamız lazım. | Open Subtitles | إذاً يجب علينا مُضاعفة عدد القوّات التي تحرس المصنع |
| Ordu, özel kuvvetlerden ayrıldığında sana bir danışman atadı mı? | Open Subtitles | هل عيّن لك الجيش مُستشاراً حينما غادرت القوّات الخاصّة؟ |
| Kraliyet birliklerini göndermeden de onları ortadan kaldırmanın bir yolu var. | Open Subtitles | قد تُضعف الدفاع في العاصمة هناك طريقةٌ للقضاء عليهم دون أن نُرسِل القوّات الملكية |
| Amerikan kuvvetlerine yardım eden Iraklıları hain olarak görürler. | Open Subtitles | إنّهم يعتبرون العراقيين الذين ساعدوا القوّات الأمريكيّة أنهم خونة. |
| Ya anlaşma ya ölüm düsturuna inanmış olsalar bile.... ...açlık ve Meksika ile Amerikan birliklerinin saldırıları yüzünden yerlerinden sürüldüler. | Open Subtitles | لكن قاد بالمجاعة وتحت هجوم القوّات المكسيكية والأمريكية حتى أدركوا بأنهم يجب أن يساوموا أو يموتوا |