| Gangsterler, muhasebeciler aldatan kocalar hatta kedisi olan Yaşlı kadınlar. | Open Subtitles | عصابات ، محاسبين، أزواج خائنين، حتي السيدات الكبيرات ذو القطط. |
| Yaşlı kadınlardan ve onların ortalıkta olmalarından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أخبرتك، أني لا أَحب السيدات الكبيرات السن أنا لا أحبهم بالجوار |
| Boynundaki sarkık deri. Yaşlı kadınlardan hoşlanmamın nedeni bu. Boyunlarındaki sarkmış deri. | Open Subtitles | أحب أثر الغدة في النساء الكبيرات جلد لين في الرقبة |
| çünki herzaman olgun kadınlardan hoşlanmışımdır. | Open Subtitles | لماذا ؟ لأنني دائماً أحبّ النساء الكبيرات |
| Yani, kaliteli olgun hatunlar var ama indirimli yemeği tatmadan önce altı viskiye falan daha ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعني، يوجد نوعية جيدة من الفاتنات الكبيرات في السن هنا، لكنني بحاجة إلى 6 كؤوس ويسكي إضافية لأتذوق النشوة المميزة. |
| Senin iş alanın ne, Yaşlı kadınları kandırmak mı? | Open Subtitles | ما هي طريقتك بالعمل، هل هو النصب على السيدات الكبيرات بالسن؟ |
| Fakat bazen, Yaşlı olan biri de süper hoş olur. | Open Subtitles | افعل ما بدى لك ، لكن في بعض الأحيان الكبيرات في السن رائعات للغاية |
| Joyce'la geçirdiğim zaman bana Yaşlı kadınların tavşanlar gibi s*kiştiğini öğretti... ve Nick de cinselliğinin doruğunda. | Open Subtitles | إن الوقت الذي قضيته مع جويس علمني أن النساء الكبيرات أفضل من الصغيرات ونيك هنا في ذروة عطائه |
| 50 yaş üzeri flört sahnesinde erkekler Yaşlı kadınları es geçiyor. | Open Subtitles | مواعيد الذين فوق الخمسين مشهد مسخّر نحو الرجال الذين يتركون النساء الكبيرات في السن |
| Yaşlı kadınlar onu seviyor. | Open Subtitles | يبدو أنها كانت تضعه كل النساء الكبيرات في العمر يضعنه |
| Yaşlı bayanlar bu bayırlarda bir yerini incitir. | Open Subtitles | تَتأذّى السيدات الكبيرات السنُّ على هذه المنحدراتِ. |
| Dostlar ve komşular, Bağımsızlık Bayramınız kutlu olsun. Yıl 2003 ve şu Yaşlı kız hala zıpkın gibi.../i | Open Subtitles | عيد ميلاد رابع سعـيد، أيها الأصدقاء و الجيران مائتين وثلاثين و ما زالت الفتيات الكبيرات نشيطات |
| Yaşlı kadınlar da amma asabi oluyorlar. | Open Subtitles | السيّدات الكبيرات في السن لديهن مثل هذا المزاج الحاد. |
| Dinle, hayatımı yönlendiren Yaşlı kadınlarla yeteri kadar sorunum var. | Open Subtitles | اسمعي، لديّ ما يكفي من المشاكل بسبب النساء الكبيرات في حياتي |
| Ama Yaşlı hanımlar çok müşkülpesent olmamalı. | Open Subtitles | حتى على الرغم من ان السيدات الكبيرات لا ينبغي عليهن ان يكونون صعبات المِراس |
| Tamamen haklı, örgüyü Yaşlı kadınlar örer. | Open Subtitles | إنها مُحقه تماماً الحياكة للسيدات الكبيرات بالسن |
| Hadi ama belki sadece onu seviyordur. Biliyorsun, bazı erkekler Yaşlı kadınlardan hoşlanır. Hadi... | Open Subtitles | ربما هو معجب بها فقط بعض الرجال يحبون النساء الكبيرات |
| Ben olgun kadınları beğeniyorum. Daha kolay. | Open Subtitles | أنا أحبّ الفتياة الكبيرات أنتَ تعلم؟ |
| Yaşlı olanlar ise olgun. | Open Subtitles | بينما الكبيرات ناضجات |