| Seni, beni ve donanmadaki tüm eski deniz köpeklerini bir gözlüklü elektronik teknisyeni ile değişebilir. | Open Subtitles | سيبادلنى انا و انت و اى جندى عجوز آخر بالبحرية بفنى الكترونى |
| 8 gündür aranmakda olan teröristin , elektronik bir parça taşıdığı gelen haberler arasında. | Open Subtitles | ضاعَ قبل 8 أيام. يملك جزءُ الكترونى مَعه. |
| Kocan yanında elektronik bir parça taşıyor mu ? | Open Subtitles | يهل يملك زوجَكَ نوع ما من جزء الكترونى ؟ |
| Kapıda, elektronik olarak kontrol edilen kapı açıldığında tetiklenen manyetik telli sürgülü kilit var. | Open Subtitles | الباب له قفل الكترونى مزود بشرارة مغناطيسية تُفعل عند فتح الباب |
| Ağ güvenliği, bir izinsiz elektronik iletim tespit etti. | Open Subtitles | شبكه الأمن قامت برصد بث الكترونى غير مصرح به |
| Şampiyonluk kemerinin 7/24 elektronik lazerli alarm sistemiyle iyi korunacağını garanti ederim. | Open Subtitles | انا اعدك بان حزام البطولة هذا يتم حراسته يوميا جيدا. بنظام تنبيه سلكى مزود بليزر الكترونى تقنى. |
| Bir elektronik ordu. Ben bizim yerimizde olsaydım, | Open Subtitles | نعم جيش الكترونى لو كنت فى مكانكم |
| Hala elektronik beyne sahip olduğum doğru. | Open Subtitles | صحيح اننى لازلت امتلك عقل الكترونى. |
| isimsiz elektronik postalar... sana gösterebilirim. | Open Subtitles | انا وصلنى تحذير بالموت- - من بريد الكترونى مجهول هنا,يمكننى ان اريك |
| Ayrıca yanında elektronik bir parça taşıdığıda gelen haberler arasında. | Open Subtitles | هو ايضا يَحْملُ جزءَ الكترونى . |
| " Ayrıca elektronik bir parça taşıdığıda gelen haberler arasında " | Open Subtitles | هو ايضا يَحْملُ جزءَ الكترونى . |
| Küçük bir elektronik kutuydu. | Open Subtitles | لقد كان جهاز الكترونى صغير |