| Kiliseden çıktı ve elektronik işine girdi. | Open Subtitles | لذلك ترك الكنيسة املاً أن يطبق عمله الكترونياً |
| elektronik olarak mümkün olabilir. Ha, muhtemelen. | Open Subtitles | لايمكنني عملها ميكانيكياً ربما يمكنني عملها الكترونياً |
| Parmakizini, sabıka kaydı için elektronik olarak Adalet Bakanlığı'na göndermem lazım. | Open Subtitles | أحتاج لإرسال بصماتك الكترونياً إلى وزارة العمل كجزء من فحص خلفية حياتك |
| Evet. 6 hedefi nasıl hallettiğimizle ilgili doğrulanabilir elektronik istihbarat. | Open Subtitles | نعم, ملفات استخباراتية يمكن التحقق منها الكترونياً عن كيف استطعنا اصطياد الاهداف الستة |
| Prayı transfer eder etmez kaynağını elektronik olarak belirleyeceğiz. | Open Subtitles | ،بمجرد أن ينقل المال يمكننا تحديد المصدر الكترونياً |
| Her aktivasyon kaydediliyor. elektronik bir zaman izi oluşturuyor. | Open Subtitles | كل مرة استخدام يتم تسجيلها الكترونياً |
| elektronik olarak gönderilmiş. | Open Subtitles | و التي قد تم ارسالها الكترونياً |
| Virtual Slumber'daki her şey elektronik ortamdan yapılmış. | Open Subtitles | كل شيء في "فيرتشوال سلمبر" يُنفذ الكترونياً |
| Tüm bunlar elektronik olarak gerçekleşiyor. | Open Subtitles | يجري كل شيء الكترونياً |