| Merak etme, bu kadında da aynı geniş Omuzlar ve bıyık da var. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي أن لديها نفس الكتفين بالأضافة إلى الشوارب |
| Omuzlar arasındaki ekstra mesafeyi kat etmek zorunda. | Open Subtitles | يحتوي على قطع هذه المسافة اضافية عبر الكتفين. |
| Eller ve kollar Omuzlar kırılmış | Open Subtitles | الذراعان مكسوران عند الكتفين و المرفقين. |
| Trent'in tatlı omuzları hakkında yazdıklarını okumaya hevesli değilim. | Open Subtitles | لدي اهتمام كبير جدا في القراءة حول الكتفين ترينت الجميلة. |
| Haydi! Odaklan. omuzlara! | Open Subtitles | هيا ركّز انتباهك على الكتفين |
| Yani ağlayacak bir omuz aradığı zaman, başını bu geniş bebeklere koyacaktır. | Open Subtitles | لذا ، حينما تريد كتفا لتبكي عليه ستضع رأسها على هذين الكتفين العريضين |
| Çıplak omuzlu, diz kapaklarını açıkta bırakan vücudu saran hiçbir şey giyemezsin. | Open Subtitles | لايمكن أن تكوني عارية الكتفين أو مكشوفة الركبتين أو أن ترتدي أي شيء منطبق على شكل الجسم |
| Başın tepesinde, yüzde, omuzların üstünde ve kollarda. | Open Subtitles | أعلى الرأس, و الوجه و أعلى الكتفين و الساعدين |
| Dizler, kalça, Omuzlar, şapka. Güzel. Güzelce vur. | Open Subtitles | الركبتين , الوركين , الكتفين , القبعة جيّد , اضرب |
| Gözler önde. Omuzlar arkada. O göbeği içine çek. | Open Subtitles | العينان للأمام الكتفين للخلف إسحـــب هذه البطن |
| Omurga dik, Omuzlar geriye, parmak ucunda bir yürüş ve tabii ki uzaklara doğru sıkılmışçasına bir bakış. | Open Subtitles | مستقيم العمود الفقري، الكتفين إلى الوراء، المشي على الكرات قدميك. وبالطبع تبدو بالملل والبعيد. |
| Merak etme, bu kadında da aynı geniş Omuzlar ve bıyık da var. | Open Subtitles | أن لديها نفس الكتفين بالأضافة إلى الشوارب |
| Ama bu yükü bazı Omuzlar iyi taşır ve hatta bazıları yalanlar olmadan kendini dengesiz hisseder. | Open Subtitles | لكن الوزن أن بعض الكتفين يتحملون جيداً وبعض حتى يشعر دون متفاوتة |
| El kalçada, Omuzlar geride, dünyaya tepeden bak. | Open Subtitles | ضع يداك على الورك, و الكتفين إلى الخلف و انظر إلى الأسفل نحو العالم |
| Gözler hizada, Omuzlar dik. | Open Subtitles | العيون على مستوى واحد الكتفين مستقيمة |
| Eller altta, baş parmak arkada Omuzlar önde, topu kucakla uzağa fırlat, peşinden fırla ve golü yolla! | Open Subtitles | اليد للأسفـل! الإبهام للخلف! الكتفين إلى الأمام! |
| omuzları seninkiler kadar geniş olan başkaları da var mıdır acaba? | Open Subtitles | هل هناك أي شي يمكنه فعله شخص عريض الكتفين مثلك حسناً,كما تعرفن, هناك تكتيك واحد |
| Boyun çevresinde iç kanama omuzları, kalçaları ve göğsünde morluklar var. | Open Subtitles | .. نزيف حول العنق زُرقة في الكتفين والفخذين والجذع |
| Şu omuzlara bak. | Open Subtitles | أوه، تلك الكتفين. |
| ...ayaklar omuz genişliğinde, gözler hedefte. | Open Subtitles | قدم عرض الكتفين فلتُبق عينيك على الهدف |
| - "Geniş omuzlu" var mı, bak bir. | Open Subtitles | - نعم، نبحث عن واحد الكتفين كبيرة. |
| omuzların biraz fazla geniş, ama onun dışında oldukça güzel. | Open Subtitles | الكتفين عريضين قليلاً لكن غير ذلك , جميلة جداً |
| Dirsekleri düşürürüz. | Open Subtitles | إننا نخفض الكتفين |
| Hey, hey. Burda kelleni, omuzlarını, dizlerini, ayak parmaklarını kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مهلا، مهلا، أنا في محاولة لانقاذ رأسك، الكتفين والركبتين وأصابع القدمين. |
| Bütün silahların çeşitli kurşunlar kustuğu ölüme çok yaklaştığım durumlar... | Open Subtitles | ... ومع خبرتي في كل سلاح يطلق رصاصة ... أو يحمل على الكتفين |