| Buradaki kum tepecikleri yılda 600 metre hızla güneye doğru hareket ediyor. | TED | ووجدتُ أن الكثبان هنا تتحرك باتجاه الجنوب بمعدل 600 متر في العام |
| Fakat, siz şimdi muhtemelen bu kum tepeciklerini nasıl katılaştırmayı planladığımı soruyorsunuzdur. | TED | ولكن من الممكن أن تسألوني الآن كيف أخطط لتحجير الكثبان الرملي ؟ |
| Bu tarayıcının kamyonu. Kumulun üzerinde olmalı. | Open Subtitles | تلك شاحنة المنقب، لا بد أنها على تلك الكثبان |
| Neyse, şu kum tepesinin üstüne çıktım ve okyanusu gördüm ve okyanus yanıyordu. | Open Subtitles | على أي حال، صعدت على هذه الكثبان ورأيت المحيط، يحترق |
| Kumullara şekil veren rüzgarları harekete geçirir ve ışığı bu yeri derin bir turuncuya boyar. | Open Subtitles | لقد قادت الرياح لتشكيل هذه الكثبان وقام ضوئها بصبغ هذا المكان باللون البرتقالي الغامق |
| Tiksindirici bir şekilde kenelerle kaplı Kumullarda gezintiye çıkacağım. | Open Subtitles | مثير للصدمة، وأنا ستعمل على تمرير نزهة من خلال الكثبان الرملية التي تنتشر فيها القراد. |
| Metan denizlerinin aksine, kumulların boy gösterdiği çöle benzer alanlar da vardır. | Open Subtitles | وعلى النقيض من بحار الميثان هناك مناطق مثل الصحراء تهيمن عليها الكثبان |
| Kuzey Irak ve Suriye'nin kumullarında öldürmek. | Open Subtitles | فوق الكثبان الرملية شمالي العراق وسوريا |
| 100, 1000 ya da 1200 mil uzunluğunda kumullar var. | TED | هناك المئات, ما يصل إلى 1000 أو 1200 ميل من الكثبان. |
| Sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. | TED | كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار. |
| Öncede söylediğim gibi, Dünya'ya çok benziyordu, işte toprak kum tepeciklerini görüyorsunuz. | TED | كما قلت سابقاً، بدا شبيهاً كثيراً بالأرض، كما ترون الكثبان الرملية |
| O kum taneciklerinin bazıları daha sonra toplanarak devasa boyutlarda kum taneciklerine dönüşür. | TED | يمكن لتلك الحبيبات أن تتراكم على نطاق واسع مكونًة الكثبان الرملي |
| Şu an, kum tepeleri çöllerimizin sadece beşte birini kaplıyor. | TED | تغطي الكثبان الرملية حاليًا حوالي خمس صحرائنا |
| O, kum tanelerini birbirine bağlayarak kum tepeciklerinin yüzeyine ve yüzey dokusuna pürüzlülük katıyor. | TED | أولًا سيقوم بإعطاء خشونة لنسيج سطح الكثبان من خلال تصلب الحبيبات |
| Sol tarafta, Magda, Kumulun üzerinde. | Open Subtitles | إلى اليسار ماجده، على تلك الكثبان |
| Kumulun üzerinde. Magda, motoru durdur. | Open Subtitles | على الكثبان مباشرة، ماجده، اطفئ المحرك |
| Biz sizi kum tepesinin ardında bekliyor olacağız. | Open Subtitles | ترى تلك الكثبان الرملية نحن بحاجة للحصول على وراءها. |
| "Kumullarda." "Anneannem ne zamandır Kumullara gidiyor?" | Open Subtitles | حسناً, أين هي" "في الكثبان" منذ متى ذهبت الجده إلى الكثبان؟ |
| Şimdi çok sıcak, çünkü Kumullarda konveksiyon rüzgarları esmeye başlıyor. | Open Subtitles | إن الجوّ شديد الحرارة حتى أن الرياح الحمليّة هبّت على الكثبان الرمليّة |
| Beyaz kumulların batısına doğru 12 tık öteye, Kapalı Bölge'nin yanına. | Open Subtitles | إنه يقع على نحو 12 كلم غرب الكثبان البيضاء, بالقرب من المنطقة المغلقة |
| Frostwind kumullarında öküz kovaladığımız günleri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر عندما كنا تتبع ثور الدم من خلال الكثبان Frostwind؟ |
| Pekala, bu Titan'ın ekvatoral bölgesinin filmi. Kumulları gösteriyor.100 metre uzunluğunda kumullar var, birkaç km ile ayrılıyorlar, ve miller miller miller boyunca sürüyolarlar. | TED | حسنا, إذن فهذا هو فيلم للمنطقة الإستوائية من "تايتان" مظهراُ تلك الكثبان. هذه كثبان تبلغ ال 100 متر في الطول, تبعد عن بعضها البعض ببضع كيلومترات, و تمتد على مساحة أميال و أميال . |
| Ve Dune'un film versiyonu, beklediğim gibiydi. | Open Subtitles | وبينما كنت أحب فيلم نسخة من الكثبان الرملية كما كنت أتوقع |
| Bu fotoğraf Cezayir'in güneyinde çekildi, burada yerliler mobil kumul tepelere sığ yeraltı sularıyla, nasıl tarla yapacaklarını öğrenmişler. | TED | تم التقاط هذه الصورة في جنوبي الجزائر، حيث يتعلم السكان المحليون كيفية الإعتناء بحقل الكثبان المتنقلة من خلال الإستفادة من المياه الجوفية الضحلة. |
| kum tepelerini oluşturan bu rüzgârlar Çin'in batısındaki çöllerde başka ilginç görüntüler de meydana getirmişti. | Open Subtitles | الريح التي تحول الرمل إلى الكثبان خلقت أشكال أخرى غريبة في صحاري الصين الغربية. |
| Böylelikle, biz kumu kumtaşına çevirmenin bir yoluna sahip oluruz ve sonra bu yaşanabilir boşluklari çöl tepelerinin içinde yapabiliriz. | TED | لذلك ، فنحن لدينا طريقة لتحويل الرمال إلى أحجار رملية ومن ثم إنشاء تلك الأماكن القابلة للسكن داخل تلك الكثبان |