| İnsanlar içki içiyorlar. Bunu biliyoruz. Bütün yaptığım bu talebe karşılık vermek. | Open Subtitles | الناس سيشربون الكحول جميعنا يعلم ذلك و انا اتصرف على هذا الاساس |
| -Bana içki vermemeni söylemiştim. -Janey, sana alkolsüz bira vermiştim . | Open Subtitles | لقد أخبرتك ألا تسمح لى بالشرب لقد أعطيتك جعة منزوعة الكحول |
| Aslında, Marge, hamileyken o bir damla alkolü almaman gerekiyordu. | Open Subtitles | مارج، لقد وصلتك تلك النقطة من الكحول حين كنتِ حاملاً |
| Dateline anne rahminde alkolün etkileri üzerine bir kısım hazırlıyor. | Open Subtitles | صحيفة الخطوط اليومية تعمل على مقطوعة على متلازمة الكحول الجنينية. |
| Lorraine; bu boktan yeri, iki alkolik yabancı ile paylaşacağımı düşünmüş. | Open Subtitles | لورين تعتقد بأنني أشترك في هذا الخندق مع غريبين يتعاطون الكحول |
| İlki, sensörün küçültülüp küçük, elde tutulabilen cihazlara yerleştirilebilmesi, bu alkol ölçer gibi. | TED | أولا يمكن تصغير جهاز الاستشعار ودمجه مع أجهزة محمولة صغيرة كجهاز فحص الكحول |
| O miktardaki alkolle Joey'e bile âşık olurdum. | Open Subtitles | كان يمكن أن أتزوج جوي و أنا تحت تأثير الكحول |
| Seni bugün içki dükkanında gördüğümüzde bir parça kendimizi de görür gibi olduk. | Open Subtitles | لما كنا بمثل عمرك كنا نكرهه الشرطة ولما شاهدناك في متجر الكحول شاهدنا |
| Bir barmen, başka bir arkadaşına çok fazla içki servisi yapmış. | Open Subtitles | و ساقٍ قام بمساعدة صديقة أخرى على الإفراط بتناول الكحول ؟ |
| İçki ve uyuşturucu da değil çünkü bunların kabiliyetini bozacağından korkuyorsun. | Open Subtitles | لا تحتسين الكحول أو تتعاطين المخدّرات لأنكِ تخشين أن يضعفوا قدراتكِ |
| Yasaya karşı gelip içki alıyorsun çünkü sonucunda bir kıza takacaksın. | Open Subtitles | لماذا تشتري الكحول بشكلٍ غير قانوني؟ لأنكَ ستمارسُ الجنس مقابل ذلك |
| 18 yaşına geldiğinde içki içebilir, kumar oynayabilir ve liberteryen olabilirsin. | Open Subtitles | وعندما تكونين 18 عام يمكنك شراب الكحول ولعب القمار وتصبحين ليبرالية |
| iyilesmekte olan hangi alkolik dolu içki dolabi bulundurur ki? | Open Subtitles | أي نوع من مراكز معالجة الكحول يبقي مجلس مليء بالسكارى؟ |
| 9. yüzyıl Arapça yazılar, içindeki alkolü buharlaştırmak için kaynayan fermente sıvıları tarif eder. | TED | وصفت الكتابات العربية العائدة للقرن التاسع غليان سوائل مُخمَرة لتبخير الكحول الموجود ضمنهم. |
| Azgınlık ve alkolün ölümcül karışımı başına bir şey gelmiş midir sence? | Open Subtitles | لماذا تبدوا وقتها فكرة جيدة ؟ اندماج متكامل ما بين الكحول والنشوة |
| Lorraine; bu boktan yeri, iki alkolik yabancı ile paylaşacağımı düşünmüş. | Open Subtitles | لورين تعتقد بأنني أشترك في هذا الخندق مع غريبين يتعاطون الكحول |
| Her zaman derim; alkol ve araba kullanmak bir arada olmaz. Yazık. | Open Subtitles | أنا دائماً أقول بأن الكحول و قيادة العربة لا يختلطان، يا للشفقة |
| alkolle sinsilik yaptığında çok tatlı oluyorsun. | Open Subtitles | ولن يعرف أحد ما في داخل العلبة أنت لطيف جداً عندما تهرب الكحول |
| Bütün şöförlerimi takip ederim. Uyuşturucu ya da alkole sıfır tolerans. | Open Subtitles | أنا أفحص جميع السائقين و لا تسامح مطلقاً للمخدرات أو الكحول |
| "Eğer güçlü hükümetler alkolden vergi almasa bunu daha sık yapardım." | Open Subtitles | لو أن الجمهوريات القوية لم تكن تفرض ضرائب باهظة على الكحول |
| Götün tekiyim biliyorum ama... bir alkoliğim anladın mı? | Open Subtitles | أعلم بأنني وغد , لكن أنا مدمن على الكحول , حسناً ؟ |
| Anne grubun adı "isimsiz Alkolikler" "alkolik olduğunuzu garsona söyleyin" değil. | Open Subtitles | امي انها مجموعة المدمنين على الكحول المجهولين 217 00: 12: 02,592 |
| artık içkiyi bırakmış olduğuna göre dürüst ve samimi bir ilişki kurabileceğin birini bulmaya çalışmanın vakti gelmiştir belki de. | Open Subtitles | الآن و أنت لا تشربين الكحول ربمـا عليك البـدأ بالتفكيـر في إيجـاد أحـد يمكنـك أن تقيمـي معـه علاقـة حميمية صـادقـة |
| Herhalde o likör dükkanina giderim ve isim için tekrar yalvaririm. | Open Subtitles | أعتقد اني سأعود إلى متجر الكحول و استجديه ليعيدني إلى عملي |
| 2 yılda 3 kere alkollü araç kullanma cezası yemiş... yani, teknik olarak, şu an araç kullanmıyor olması gerekir. | Open Subtitles | إنه سُجل لثلاث مرات تحت السواقة تحت تأثير الكحول في السنتين الأخيرتين إذا، تقنيا، ليس من المفترض حتى أن يقود |
| Evsiz robotlar, devreleri için gerekli... ... basit birkaç içkiye bile muhtaç haldeler. | Open Subtitles | ورجال آليون مشردون, أكثر فقراً من أن يتحملوا الكحول اللازمة حتى لتغذية دوائرهم |
| Ertesi sabah, hayatımda hiç bu kadar akşamdan kalma olmamıştım. | Open Subtitles | الصباح التالي،لم اكن أبدا اعاني من صداع الكحول بكل حياتي |