| Sahiden. Bir keresinde ben çalışırken karbon tarihinin fosilleştiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | بالتأكيد ، ذات مرة فى العمل أعتقدت أن الأحفورة الكربونية.. |
| Sigara, karbon temelli canlılar için kansere neden olan maddeler içerir. | Open Subtitles | السجائر تحوى مواد مسرطنة قد تؤدى للسرطان فى اشكال الحياة الكربونية |
| - Sigara, karbon temelli canlılar için kansere neden olan maddeler içerir. | Open Subtitles | سيجارة السجائر تحوى مواد مسرطنة قد تؤدى الى السرطان فى الحياة الكربونية |
| Anlamı, koca karbon ayak izimiz bizi ayakta tutan varlıkları eziyor. | TED | حسنًا، هذا يعني بأن بصمتنا الكربونية الضخمة تسحق الكائنات التي تبقينا على قيد الحياة. |
| Nanotoksinler karbon-fiber bir kemiğe de kolayca yerleştirilebilir. | Open Subtitles | تلك الجسيمات السامة يمكن دسها بسهولة في العظم المصنوع من الألياف الكربونية |
| Büyürken depoladığı küçük karbon molekülleri doğal bir şekilde karbondioksit olarak atmosfere tekrar salınır, buradaki durum nettir. | TED | جزيئاته الكربونية التي خزنت في طور نموه الطبيعي تتحرر الى الفضاء بشكل ثاني اوكسيد الكربون و لكن هذا الوضع الطبيعي |
| Hatta karbon nanotüpler kullanarak uzaya giden bir asansör yapmaya çalışan gruplar bile vardı. | TED | حتى أنه كانت هناك مجموعات تحاول صناعة مصعد إلى الفضاء باستخدام أنابيب النانو الكربونية. |
| karbon ayak izimiz gibi hepimizin bir gürültü ayak izi de var ve bu gürültü ayak izini küçültmek için yapabileceğimiz şeyler var. | TED | حسناً، تمامًا كالبصمة الكربونية جميعنا لديه بصمة للضوضاء، وهناك أمور يمكننا فعلها لتصبح تلك الآثار أصغر. |
| Tüm yaşamın karbon ayak izini yok etmek istemez misiniz? | TED | هل ترغب في القضاء على البصمة الكربونية لحياتك بأكملها؟ |
| Ayakkabı imalatı, moda endüstrisindeki karbon emisyonlarının yaklaşık beşte birini oluşturmaktadır. | TED | تشكل صناعة الأحذية ما يقارب الخُمس من الانبعاثات الكربونية الناتجة عن صناعة الأزياء. |
| Ayakkabının karbon ayak izini daha iyi anlamak için, bir spor ayakkabı anatomisine dalalım. | TED | لفهم أفضل للبصمة الكربونية لحذائك، لنتعمق في تفاصيل الحذاء. |
| karbon birimleri boş zamanlarında buraya gelir. | Open Subtitles | الوحدات الكربونية إستخدمت هذه المساحة لإعادة الخلق |
| Senin içinde bir karbon biriminin... belleği var. | Open Subtitles | يوجد بك أنماط ذاكرة لإحدى الوحدات الكربونية |
| Gezegendeki karbon birimi salgını temizlenecek. | Open Subtitles | الوحدات الكربونية يجب غزوها لإزالتها من كوكب الخالق |
| karbon birimleri Yaratıcı'nın niye cevap vermediğini biliyor. | Open Subtitles | الوحدات الكربونية تعرف لماذا لم يرد الخالق |
| Mantıklı değil. karbon birimleri gerçek hayat değil. | Open Subtitles | ،هذا غير منطقي فالوحدات الكربونية ليست من أشكال الحياة الحقيقية |
| Evet. Bir keresinde işte karbon miktarıyla yaş ölçmenin fosilleştiğini düşünmüştüm... | Open Subtitles | بالتأكيد ، ذات مرة فى العمل أعتقدت أن الأحفورة الكربونية |
| Bunu karbon nano tüplerle yapabiliriz. | Open Subtitles | مع ألياف رقيقة كشعر الإنسان هذا هو الوعد من أنابيب النانو الكربونية |
| karbon nano tüpler doğanın mucizeleri. | Open Subtitles | أنابيب النانو الكربونية هي معجزة الطبيعة |
| karbon nanotüpler henüz çok küçük, onları sadece güçlü mükroskop altında görebiliyoruz. | Open Subtitles | رغم ذلك أنابيب النانو الكربونية دقيقة جدا يمكننا رؤيتها فقط تحت مجهر قوي |
| Yeni elindeki karbon-fiber kemiğe nanotoksin koymuşlar. | Open Subtitles | السم موجود في الألياف الكربونية في عظام يدك |
| Önümüzdeki otobüsün egzozundan çıkan karbonu emer gibi içimize çekiyoruz. | Open Subtitles | نحن نستنشق آثارها مثل الانبعاثاتٍ الكربونية الخارجة من خلف باصٍ عمومي علقنا خلفه. |