Bir pörsümüş domuz pirzolası ve kararmış kereviz sapı ödeme sayılmaz. | Open Subtitles | قطعة لحم متحجرة وبعضا من الكرفس الداكن والبالي.. لا يُشكل دفعا |
soğan ya da kereviz yoksa... sadece soğan tozu ve kereviz yağı da kullanabilirsin. | Open Subtitles | إن كنت لا تمليكن بصلا أو كرفسا يمكنك استخدام بعض البصل المجفف وبعض ملح الكرفس |
Mayonezi bol olsun ama kereviz koymasınlar. | Open Subtitles | كثيراً من الميونيز, وبدون القطع الصغيرة من الكرفس |
Bir kere Kerevizi unutmuşsam? Ne olmuş? | Open Subtitles | اذاً فقد نسيت وضع الكرفس مرة ما المشكلة؟ |
O durum farklı, seni salak. Ayrıca kereviz değil, kuşkonmaz. | Open Subtitles | هناك فرق يا غبي واسمها الهليون وليس الكرفس |
- Domates, kereviz. | Open Subtitles | القليل من الطماطم ستكون على ما يرام , القليل من الكرفس |
Acaba tofu veya buharda pişmiş kereviz var mı? | Open Subtitles | ألديك أي توفو أو الكرفس المطهو على البُخار؟ |
Sürekli antrenman yapıyor, o içeceklerden içiyor, kereviz yiyor ve kimseyle konuşmuyorsun. | Open Subtitles | تلك العصيرات اللعينه و تأكل الكرفس وانت لاتتحدث مع اي احد |
Karışık bagel*, tavuk göğsü, az kereviz sapı ve fıstık ezmesi. | Open Subtitles | كل شيء ، كعكه ، صدر دجاج بعض أعواد الكرفس و ملعقة من زبدة الفستق. |
O yüzden içinde bir parça limon ve kereviz tuzu olan domates suyu istiyor. | Open Subtitles | لكنها تريد عصير الطماطم مع قطعة ليمون و ملح الكرفس |
Benimle, kereviz sapı kullanarak röportajcılık oynuyordu... | Open Subtitles | لقد كان يسألني وهو يضع الكرفس مثل المايكروفون |
Hatta bazen kereviz sapıyla bile ikame edebilirsin. | Open Subtitles | وأحياناً إستبدال السيجارة بنبات الكرفس يمكن أن يؤدي العمل |
Lahanayla yanına kereviz ekilmesi gerektiğini herkes bilir! | Open Subtitles | الجميع يعلم بأنه يجب عليك زرع الكرفس مع الملفوف. |
En sevdiğin kereviz sapı az önce içeri girdi. | Open Subtitles | مثل ساقك المفضله من الكرفس التي دخلت للتو |
Ben omurganı kereviz misali kırıvermek istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده أنا هو أن ألتقط عمودك الفقري مثل الكرفس |
- Evet, sırtını uzun bir kereviz sapıyla ovuşturduğunu gördüm. | Open Subtitles | نعم، لقد شاهدته يحك ظهره بساق الكرفس الطويلة |
Kerevizi çiğnemek, kerevizin depoladığından çok daha fazla enerji harcar o yüzden kerevizden başka hiçbir şey yemeyen bir canlı, ...açlıktan ölür. | Open Subtitles | تحتاج طاقة أكبر لمضع الكرفس أكثر من التي يعطيك إياها إذاً الانسان الذي لا يأكل شيئاً سوى الكرفس.. |
Kerevizi etin içine koymak farklı bir şey. | Open Subtitles | انه شيء مختلف لعصا الكرفس في اللحوم |
kerevizin içinde uyuşturucu kaçırdığımızı mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | خذ ، أتريد أن تمرر الكرفس تحت جهاز الأشعة ؟ أتعتقد بأننا نهرب مخدر في الكرفس ؟ |
Bütün her şeyiyle: Kızarmış patates, kuşkonmaz, tereyağı sosu. | Open Subtitles | مع جميع الإضافات، البطاطا المقلية, الكرفس اليقطين المهروس |
Sen, Regiana ve büyükannen. Uşkun reçelinden bir tat. Kimilerinin hoşuna gitmez ama ben bayılırım. | Open Subtitles | تفضلي بعضآ من مربى الكرفس الكثير من الناس لايحبونه,ولكني أعشقة |
Ton balıklı sandöviçini hazırlamak için tek tek kerevizleri doğradım yolun karşısından buraya getirdim ama karşılığında böyle mi... | Open Subtitles | لقد قطعت الكرفس والتوابل من أجل شطيرة التونا العفنة خاصتك... وسحبتها عبر الشارع من أجلك وليست لديك حتى الأخلاق... |