| Görünüşe göre Kanguru da, fare ile benzeşmesinden nasibini aldı. | Open Subtitles | يبدو أن الكنغر لديه الكثير من القواسم المشتركة مع الجرذ |
| Keseli hayvan dediğimiz Kanguru gibi kesesini taşıyan memelidir. | TED | الحيوان الجرابي ﻫﻮ من الثديات ﺫﻭ ﺟﻴﺐ ﻣﺜﻞ الكنغر |
| Yavru Kanguru bu sıcak sığınaktan ayrıldıktan sonra bile süt emmek için geri döner. | TED | حتى بعد مغادرة صغار الكنغر هذا الملاذ الدافئ، فإنها ستعود لرضاعة الحليب. |
| Bunlar kırmızı ceketli bir kangurunun peşinden koşuyorlar. | Open Subtitles | هم كانوا يلاحقون هذا الكنغر في سترة لمّاعة حمراء. |
| Uygun olmayan şartlarda, dişi Kangurular hamileliklerini durdurabilirler. | TED | في الظروف غير الملائمة، تستطيع أنثى الكنغر إيقاف حملها مؤقتًا. |
| Nereye gitsek karşımıza çıkıyor, tıpkı bir Kanguru gibi. | Open Subtitles | أين تذهب، يبدو عزيزتي مثل الكنغر في الغضب |
| Sana yardım edeyim şunu soy... bu büyük Kanguru parçasını soyacaksın. | Open Subtitles | بعد أن تقطع هذه.. اسلخ هذه القطعة الكبيرة من الكنغر |
| oh çok zeki, Kanguru çocuğu | Open Subtitles | هل ممكن أن أطفيء الأنوار؟ أوه، ذكي جداً مثل الكنغر |
| Kanguru gibi kaçtı. | Open Subtitles | , هذا الكنغر كان يمشي بعيداً عنه ، حسناً ؟ |
| Dünya Savaşı filminde bir Kanguru görmek beni şaşırttı. | Open Subtitles | فوجئت لرؤية الكنغر في الحرب العالمية الأولى الملحمة. |
| Ama tek kapabildiğim bu turuncu Kanguru oldu. | Open Subtitles | لكن كل ما استطعت الحصول عليه هو هذا الكنغر البرتقالي |
| Ukalâ Kanguru'ydu, homurdanarak çıkagelen. | Open Subtitles | و بعد ذلك , هنالك الكنغر الأنثى المتعالية التي لا يعجبها شيء |
| Kanguru onu küçümsemeye devam ederken. | Open Subtitles | إذاً , بينما كانت الكنغر واقفة تهزأ و تسخر |
| Kanguru ise yukarıda bir işler peşindeydi. | Open Subtitles | لكن بالأعلى الكنغر كانت تنوي على فعل شيء ليس بجيد |
| Ukalâ Kanguru'ydu, homurdanarak çıkagelen. | Open Subtitles | و بعد ذلك , هنالك الكنغر الأنثى المتعالية التي لا يعجبها شيء |
| Bu öğleden sonra beşteki yaşlı kangurunun resmi. | Open Subtitles | هذه صورة الكنغر العجوز عند الساعة الخامسة مساءً |
| Bu, öğleden sonra beşteki yaşlı kangurunun resmi. | Open Subtitles | هذه صورة الكنغر العجوز عند الساعة الخامسة مساءً |
| Oraya indik ve bütün o Kangurular orada duruyordu. | Open Subtitles | ،اتجهنا الى هناك و كانت حيوانات الكنغر واقفة هناك |
| Bu gerzek Meksikalılar bir minübüs dolusu kanguruyu Meksika'ya kaçırıyorlardı. | Open Subtitles | هؤلاء المهرجين كانُوا يهربُون حيوانات الكنغر في شاحنة إلى المكسيك |
| Ashear'a Kungur 6'lısının yerini öğrenmek için 3 milyon dolar ödenmiş. | Open Subtitles | دفع "عشير" 6 ملايين دولار "لتحديد موقع "الكنغر ستة |
| S*ktiğim kanguruya mı benziyorum ben, hıyar herif? | Open Subtitles | هل انا ابدو مثل الكنغر عندك ايعا المخنث؟ |
| Ancak annem bunu bir kanguruyla belirtebilirdi. | Open Subtitles | هذه أمي تقولها عن طريق الكنغر |
| kanguruların en iyi kısımları olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أنها أفضل جزء في الكنغر 761 هل جربت تناولها من قبل ؟ كلا 762 أفضل من المحار تقوي انتصابك |
| Sıçan kangurusu. | Open Subtitles | الكنغر الفأر. |
| Zevk için bu zavallı kanguruları vuruyorlar! | Open Subtitles | إنهم يقتلون ! حيوانات الكنغر بهدف التسلية |