| Hediyesinin ütü masası olduğunu görünce çok şaşıracak. | Open Subtitles | ستتفاجأ فعلاً حين تكشف عن طاولة الكوي القابلة للطوي |
| Yemek yapmak, temizlik, ütü, market alışverişi pislik içindeki halıları temizlemek... | Open Subtitles | الطبخ, التنظيف الغسيل, الكوي تنظيف السجاد عندما يتغير لونه |
| Gördüğünüz gibi, sürgülü cam kapılardan içeri süzülen serin hava sayesinde ütü yapmak bile çok keyifli burada. | Open Subtitles | ترين، حتى الكوي مبهج هنا، حيث يمكنك الشعور بنسمة باردة تنساب من النافذة المفتوح. |
| Victoria yine ütü yapmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | هل تحاول فيكتوريا الكوي مجدداً؟ |
| Ütülenecek şeylerini biraz önce bitirdim Edwina, sevgilim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَنهي الكوي underthingsكَ، إدوينا، عزيز. |
| O zaman ütü yapmayı öğren. | Open Subtitles | إذاً من الأفضل أن تتعلم الكوي |
| Faraday Elektrikli ütü Şirketi'nden geliyorum. | Open Subtitles | أنا أُمثل شركة (فارادي) لأجهزة الكوي والكهرباء |
| Ben, Faraday Elektrikli ütü Şirketi'nden George Mueller. | Open Subtitles | أنا (جورج ميولر) مع شركة (فارادي) لأجهزة الكوي والكهرباء |
| - ütü makinesi kullanmayı biliyor musun? | Open Subtitles | تجيد استخدام آلة الكوي ؟ أجل |
| Ütülenecek şeylerini biraz önce bitirdim Edwina, sevgilim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَنهي الكوي underthingsكَ، إدوينا، عزيز. |