| Bunu yapabilmek için, çiftçiler toprağa daha fazla kimyasal koyuyor. | TED | الآن، لفعل ذلك، يضع المزارعون الكيماويات أكثر فأكثر في الأرض. |
| Bu, kimyasal Ruxton fabrikasında, fabrika daha inşaat halindeyken bulundu. | Open Subtitles | إكتشفت فى أرض شركة الكيماويات الزراعية عندما كانت تحت الإنشاء |
| Sence endüstriyel kimyasal vücuduna almak için iyi şeyler mi? | Open Subtitles | هل الكيماويات المصنعة تبدو شيء جيد تضعينه في جسدك ؟ |
| Çoğu toprakta kalır ve yağmur yağdığında bu kimyasallar yer altı suyuna karışır. | TED | الكثير منها يبقى في التربة، وعندما تمطر، تذهب هذه الكيماويات إلى المياه الجوفية. |
| İlki suda çözünen CO2 tutucu kimyasallar kullanmak. | TED | أحدها هو استخدام ثاني أكسيد الكربون الذي يلتقط الكيماويات المذابة في الماء. |
| Patlayıcı madde veya hassa kimyasallarla çalışan insanlara, dinamit fabrikasındakiler mesela. | Open Subtitles | الذين يتناولون الكيماويات أو المواد المتفجرة للرجال فى مصانع الديناميت |
| Buna ve diğer aksiliklere rağmen, ABD Tarım Bakanlığı ve Kimya şirketleri DDT'nin faydalarını övdü. | TED | على الرغم من هذا وحوادث أخرى، أشادت وزارة الزراعة الأمريكية وشركات الكيماويات بفوائد الدي دي تي. |
| Ve bunlar büyüdükçe, mayınların etrafında büyüyecek, kökleri mayınlardaki Kimyasalları tespit edecek, ve çiçekleri de kırmızı olunca oraya basmazsınız. | TED | وبينما تنمو، ستنمو حول الألغام، وستكشف جذورها الكيماويات فيها، وعندما تتحول الزهرة إلى اللون الأحمر لا تخطو. |
| Flaşlı fotoğraf çekiminin ilk yıllarında kullanılan patlayıcı bir kimyasal bileşim. | Open Subtitles | خليط من الكيماويات المتفجرة كان يستخدم في التجارب الأولى للتصوير الفوتواغرفي |
| Döngüsel ekonomi mevcut kimyasal gübre kullanımının yerini alabilir mi?" | TED | هل يمكن للاقتصاد الدائري استبدال الكيماويات المستخدمة في السماد؟ |
| Odada kimyasal madde de bulunmadı. | Open Subtitles | تلك الكيماويات لابد إنها أحضرت لموقع الجريمة عن طريق شخص آخر |
| kimyasal atıklar G ve H su rezervlerine hiç ulaşmadı. | Open Subtitles | تلك الكيماويات لم تصل إلى تلك الأبار حتى مسافة ميل واحد و أستطيع ان أثبت لكم ذلك |
| Ama birçok zehir veya kimyasal yüzünden olabilir. | Open Subtitles | لكن يُمكنُ أن يكون عدداً منَ السموم أو الكيماويات |
| Adam uyuşturucu bağımlısıymış. Eminim vücuduna inatla kimyasal pompalamıştır. | Open Subtitles | الستيرويد، كان مدمناً للمخدرات أنا واثق أنه لم يتوقف عن تعاطي الكيماويات |
| Gittikçe daha fazla insan kimyasallar yüzünden hastalanıyor. | Open Subtitles | لأن هناك عدد أكبر من المرضى بسبب الكيماويات |
| Bu sadece hikaye fakat eldiveninde bulduğumuz kimyasallar ve Audrey'i öldürdüğün uzatma kablosu,.. | Open Subtitles | إنها مجرد قصة لكن الكيماويات التي وجدناها على قفازك |
| Hepsi deodorant ve dezenfektanlarda bulunan kimyasallar. | Open Subtitles | إنها كل الكيماويات المستعملة في مزيلات العرق والمعقمات |
| Tabii başka çeşitli kimyasallar da olacak. | Open Subtitles | إضافة إلى سلسلة كاملة من الكيماويات الأُخرى. |
| Kurbanın gözünden çıkan kimyasallarla ilgili test sonuçları geldi. | Open Subtitles | إنها نتائج سموم الكيماويات على عين الضحية |
| Kimya sonuçları kreatinin 2.5'i aştığını gösteriyor. | Open Subtitles | أظهر فحص الكيماويات مستوى الكريتانين أكثر من 2.5 |
| Portatif tuvaletteki puraflush Kimyasalları test ettik. | Open Subtitles | لدي أنباء جيدة وسيئة لقد فحصنا الكيماويات المتدفقة في معبر الفضلات |
| ... Patlamalarla toksit kimyasalların | Open Subtitles | ومن المحتمل أن الشكوك تدور حول الكيماويات المسمومة |
| Yüzlerce kimyasalı yeraltına pompalıyorlar. | Open Subtitles | يضغون مئات الكيماويات وآلاف الأقدام تحت الأرض |