Şu andan itibaren kanal sadece Latin müziği çalınacak 24 saat. | Open Subtitles | مِنْ هذه اللحظةِ على، المحطة كُلّ الموسيقى الأمريكية اللاتينية، كُلّ الوَقت. |
Bu andan itibaren, bu bölgenin komutanı benim. | Open Subtitles | مِنْ هذه اللحظةِ و صاعد أَنا القائد الواقعي لهذه الدائرة الإنتخابيةِ. |
Benden hoşlanmıyorsun. Beni gördüğün andan beri belliydi. | Open Subtitles | أنت لا تَحْبُّني، هذا واضحَ جداً مِنْ اللحظةِ التي رَأيتَني |
Çünkü o anı seninle paylaşmak istiyordum. | Open Subtitles | الآن أَعْرفُ بأنّه لأن أنا بالأحرى كثيرُ كُنْتُ إشتراك تلك اللحظةِ مَعك. |
Şu anı durdurmak isterdim ve hep bu anı yaşamak, biliyormusun ? | Open Subtitles | أنا فقط أَتمنّى بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أُجمّدَ هذه اللحظةِ و تمسّكْ به، تَعْرفُ؟ |
O kemikli parmağa yüzüğü taktığın andan, çıkardığın ana kadar uğraştın. | Open Subtitles | مِنْ اللحظةِ إنزلقتَ تلك الحلقةِ في إصبعِها العظميِ وهو إنزلقَ فوراً ثانيةً. |
Onlar yaşamlarında daima bu değerli anın izlerini taşıyan insanlardır. | Open Subtitles | أولئك الناسَ الذين دائماً لَهُم تلك اللحظةِ الدقيقةِ التي خَتمَت على حياتِهم |
Seni ilk gördüğüm andan beri istiyorum. | Open Subtitles | أردتُك منذ أن اللحظةِ وَضعتُ العيونَ عليك. |
Göz göze geldiğimiz andan itibaren oradaki diğer kızlar gibi olmadığını anladım. | Open Subtitles | مِنْ اللحظةِ التي التقطت العيونَ... عَرفتُ بأنّها ليستْ مثل البنات الأخريات هناك. |
Ve şu andan itibaren son Ba'al olduğunu bildiği için | Open Subtitles | و إبتداءً مِنْ هذه اللحظةِ يَعْرفُ بأنّه الأخير |
Nereden biliyorum, biliyor musun? andan defolup gitmek istiyorum. | Open Subtitles | لأني أريد أن أخرجَ من هذهِ اللحظةِ اللعينة. |
Baba. Eğer bir teröristse Brody'i uçaktan indiği andan itibaren izlemeliyiz. | Open Subtitles | إذا كان إرهابيًّا ، يجبُ أن نراقبهُ من اللحظةِ الّتي ينزلُ فيها من الطائرة. |
Seni ilk gördüğüm andan beri bunu biliyorum. | Open Subtitles | عرفت هذا منذ اللحظةِ الأولى التي رأيتك فيها. |
Seni ilk gördüğüm andan beri biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ مِنْ اللحظةِ الأولى رَأيتُك. |
Hiçbir beyzbol fanı bu anı unutamaz. | Open Subtitles | لا نصيرَ بيسبولِ يُمْكِنُ أَنْ أبداً إنسَ هذه اللحظةِ. |
O anı çaldım, ve zihnime kilitledim... | Open Subtitles | لذا، قمت بالأستيلاء علي تلك اللحظةِ وأخفيَتها في ذاكرتي |
Evet, anı yaşamalıyız. | Open Subtitles | نعم، نحن يَجِبُ أَنْ نَعِيشَ في اللحظةِ. |
Sır en son ana kadar çok gizli tutuldu. | Open Subtitles | السِرّ ظل حتى اللحظةِ النهائيةِ |
ana odaklanmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لَسْتَ في اللحظةِ. |
- Bu anın bitmesini hiç istemiyorum. | Open Subtitles | أوه، أنا لا أُريدُ أبداً هذه اللحظةِ للإِنتِهاء. |
Frasier, her detayı düşünürsen, anın keyfini çıkaramayız. | Open Subtitles | فرايزر، إذا أنت overanalyze كُلّ تفصيل، أنت سَتَسْرقُنا بهجةِ اللحظةِ. |