| Parmak izi gibi ufacık bir leke görünüyor. İşte o benim başım. | Open Subtitles | هذه اللطخة الصغيرة هنا التي تشبه البصمة ، هذا رأسي |
| Birincisi : tişörtünün sağındaki leke onun pasaklı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | .واحد : اللطخة على الجانب الأيمن من القميص نظرين. يعني هي مهملةُ |
| Pantolonundaki leke, salak. Ne o? | Open Subtitles | تلك اللطخة التي على سروالك أيها الابله ماهي؟ |
| Öbür adam dudağındaki lekeyi çıkarmaya çalışırken benim payıma düşen şeydir. | Open Subtitles | هو الذي يُصبحُ مُوَزَّعاً لي بينما الرجل الآخر يَغْسلُ اللطخة شفاهُه. |
| Ve bu da tablodan lekeyi silmek için bir servet isteyen restore uzmanı. | Open Subtitles | وهذا هو المرمم الذي صنع ثروة لإزالة اللطخة من على اللوحة |
| Bu güzel gömleğinizdeki leke ne? | Open Subtitles | ما هذه اللطخة القذرة على قميصكَ الجميل ؟ |
| Pekâlâ... Cinayet mahallinde bulduğun leke vardı ya? | Open Subtitles | حسناً، اللطخة التي وجدتَها في مسرح الجريمة؟ |
| Alındaki bu leke bakırla temasın sonucu. | Open Subtitles | ، هذه اللطخة ، هان على الجبهة . إنها نتيجة للاتصال بالنحاس |
| Sanırım, gri çaresizliği anlatıyor.. ..ve sarı leke, yumurta olabilir. | Open Subtitles | أخمّن أن الرمادي قد يمثل اليأس و أظن أن اللطخة الصفراء قد تكون بيض |
| Büyük ihtimalle leke kalacak. | Open Subtitles | حسناً، أتعلمون، على الأرجح لن تزول اللطخة. |
| Ve şuradaki leke benim parmak izime mi benziyor? | Open Subtitles | وهذه اللطخة التي تشبه بصمة إصبعي؟ |
| Gerçekten, leke fark edilmiyor bile. | Open Subtitles | حقاً, اللطخة لا تكاد تكون ملحوظة |
| Cinayet mahallinde bulduğun leke vardı ya? | Open Subtitles | اللطخة التي وجدتَها في مسرح الجريمة؟ |
| Ve suçlu bunu yıkamaya çalıştıkça leke daha da fazla yayılır. | Open Subtitles | والأكثر الذي perp المحاولات لغَسْله، الأكثر اللطخة تَنْشرُ. |
| İşte kravat, işte leke. | Open Subtitles | تلك هي الربطة وتلك اللطخة عليها |
| Gri üzerindeki sarı leke. | Open Subtitles | اللطخة الصفراء على اللون الرمادي |
| - Olay yerindeki leke, katranlı madde... asfalt yapımından kalmış. | Open Subtitles | -هل من شيء؟ -المادة القطرانية التي شكلت اللطخة عند مسرح الجريمة، كانت من نضح إسفلتي |
| Elindeki şu leke de ne? | Open Subtitles | ما هذه اللطخة التي على يدك؟ |
| Dairenin içindeki şu kırmızı lekeyi gördünüz mü? | Open Subtitles | أتشاهدون تلك اللطخة الحمراء داخل الدائرة؟ |
| Kendini yerde diz çökmüş, Çin halısındaki lekeyi çıkarmaya çalışırken buluyorsun... ama ufaklık gülmeye başlayınca... sen de gülüyorsun. | Open Subtitles | أنت على أيديكَ ورُكَبِكَ، مُحَاوَلَة لإبْعاد اللطخة عن a بساط صيني... واللقيط الصَغير يَبْدأُ الضِحْك... |
| Yani, buradaki lekeyi mi kastediyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعنين بتلك اللطخة هنا ؟ |