| Joe, kimin yaşayıp kimin öleceğine sadece Tanrı karar verir. | Open Subtitles | جو، الله فقط هو الذى يقرر من يعيش ومن يموت |
| Joe, sadece Tanrı, kimin yaşayıp kimin öleceğine karar verme hakkına sahiptir. Ve O karar vermedi! Joe! | Open Subtitles | جو، الله فقط هو الذى يقرر من يعيش ومن يموت جو ، ليس علينا أن ننهي الأمر الآن أعلم بأنك تستطيع سماعي |
| İnsanın hayatını almak ve vermek sadece Tanrı'ya mahsustur, evladım. | Open Subtitles | إعطاء الحياة و أخذها بيد الله فقط يا ولدي |
| Çocuk Tanrı kılığında, onları sadece Tanrı kurtarabilir. | Open Subtitles | الأطفال أحباب الله الله فقط هو من سينقذهم |
| - sadece Tanrı huzur verebilir. | Open Subtitles | الله فقط هو الذى يمنح الطمأنينه |
| Ama ben sadece Tanrı'nın affıyla gerçekten ölebilirim. | Open Subtitles | لكن بمغفرة الله فقط يمكنني أن أموت حقاً |
| sadece Tanrı'ya daha büyük bir masası olmadığı için şükrediyorum. | Open Subtitles | أحمد الله فقط أن طاولته لم تكن أكبر |
| Walter bugünlerde sadece Tanrı ile gönül eğlendiriyor. | Open Subtitles | والتر يتكلم مع الله فقط هذه الأيام |
| Sonumuz nasıl bitecek sadece Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله فقط يعلم أين سينتهي بنا المطاف |
| sadece Tanrı'dan. | Open Subtitles | الله فقط. الفتاة: |
| Fakat sadece Tanrı'ya tapınacaklardır. | Open Subtitles | ولكنهم سيعبدون الله فقط |
| Bunların üstünde nasıl yürüyorsun sadece Tanrı biliyor Bob. | Open Subtitles | (الله فقط يعلم كيف تمشي بهذه يا (بوب |