"الله كان" - Translation from Arabic to Turkish

• Tanrı

Genç Kepler'in Tanrı hakkındaki merakı korkusundan büyüktü.
ولكن شغف كيــبلر ناحية الله كان أكبر بكثير من خوفه منه

Ama Tanrı'yı arıyorsan, 17 Kasımda, iki numaralı ameliyathanedeydi ve ikinci bir şansı yoktu.
ولكن إذا كنت تبحث عن الله كان في غرفة العمليات رقم اثنين يوم 17 نوفمبر، وقال انه لا يحب أن تفكر ثانية.

Eski günlerde, Tanrı intikam peşindeydi ve çok kızmıştı.
حدث منذ زمن بعيد ان الله كان غاضباً وحاد المزاج

Öyle görülüyor ki maç sabahı Tanrı iyi günündeymiş.
يبدو بالتأكيد أن الله كان في الأرواح .الطيبة عندما يوم المباراة طلع

O bir şans, o tahliye reddetti o gece vardır ve Tanrı izliyor hissettim.
إنها حظت بالفرصة، في تلك الليلة رفضت مغادرة الأخلاء وأن الله كان يحرسها.

Birlikte her gün dama oynardık ve Tanrı kalbini kutsasın, Shilo her zaman kazanmama izin verirdi!
باركه الله, كان ـ شادلو ـ يدعني أفوز دائماً

Tanrı'nın bana yardım ettiğini hissettim.
لقد احسست فعلا بأن الله كان يرعاني حسنا , انك ستكونين مذهله.

Tanrı'nın gazabı bizi bir kez daha günahlarımız için cezalandırmaya geliyor.
الله كان سيحل غضبه مرةً أخرى لعقابنا على ذنوبنا

biliyormusunuz,söylemeliyim ki, hayatımda Tanrı olduğu için... bir bakıma memnunum.
,وأتعلمون, علىّ أن أعترف أنا سعيد لأن الله كان موجودا فى حياتى

Onun dediğine göre Tanrı Kutsal Ateşle Sodom'u cezalandıracakmış.
وقال ان الله كان رائعا سدوم اضرب بالنار المقدسة.

Onun dediğine göre Tanrı Kutsal Ateş'le Sodom'u cezalandıracakmış.
وقال ان الله كان رائعا سدوم اضرب بالنار المقدسة.

Ama her birinin ayrı ve Tanrı tarafından yaratılmış olduğuna inanıyordu.
ولكنه كان يعتقد أن الله كان قد خلق كل نوع على حدة. ‏

Birazını harcadığımız için üzgünüz. Tanrı'nın bize gülümsediğini düşündük. Yanılmışız.
آسفان لأننا أنفقنا ذلك المال، ظننا أن الله كان يـُكافئنا وكنـّا مخطئان

Çünkü, Tanrı onu oraya koyarak bi neden olduğunu söylemişti.
لأنها قالت بأن الله كان لديه سبب لوضع تلك الحبوب هناك

Eğer Tanrı bu kralın ölmesini yasaklamışsa onu kim yenecek?
إذا, لا سمح الله, كان هذا الملك ان يموت, من الذي سيخلفه؟

Gece henüz çökmediği için bir şansı vardı. Tanrı'nın onu izlediğini hissetmişti.
إنها حظت بالفرصة، في تلك الليلة رفضت مغادرة الأخلاء وأن الله كان يحرسها.

Çünkü bazen Tanrı'dan uzak bir tanışıklıkla bahsediyor samimi bir arkadaş gibi değil.
لانة احيانا يتكلم عن الله كان معرفتة بة بعيدة ليست قريبة

Geçen akşam Tanrı'nın eli, kardeşimiz ve hizmetçimiz John Howland'un üzerindeydi.
اليد عادلة الله كان على أخينا والعبد جون هولاند، في تلك الليلة.

Tanrı onun gücünü deniyormuş gibi sessizdi.
و الله كان صامتا ، والرجل تضعف قوته

Bence herkes Tanrı'nın İskoçyalı olduğunu biliyor.
اعتقد ان الجميع يعرف ان الله كان اسكتلندى *استغفر الله العلى العظيم*