| 20 yıl sonra Gecenin bir yarısı ortaya çıkmanın sebebi ne? | Open Subtitles | ماالذي جَعلَك تُقرّرُ الظُهُور في منتصفِ الليلِ بعد 20 سنةً ؟ |
| Gözlerin kıpkırmızı tıpkı Gecenin köründe ortaya çıkan o keş tipler gibi. | Open Subtitles | عِنْدَكَ دوائرُ مُظلمةُ مخيفةُ تَبْدو مثل الحشّاشين الذين يَظْهرون كالموتى في الليلِ |
| Michael, eve Gecenin bir yarısı geliyorsun... bütün gün uyuyorsun. | Open Subtitles | مايكل، أنت تَرْجعُ للبيت في منتصفِ الليلِ و تَنَامُ طِوال النهار |
| Önce o Gece birlikte olması gerektiği kız arkadaşı Jane'le görüşelim. | Open Subtitles | لا، دعنا نَذْهبُ إلى الصديقةِ هو كَانَ بإفتراض بذلك الليلِ جين. |
| ..eğer babam o Gece işten eve erken dönmemiş olsaydı. | Open Subtitles | إذا أبي مَا رَجعَ للبيت مبكراً مِنْ العملِ ذلك الليلِ. |
| İnsanlar geceleri gelip arabalarımızı almaya başladılar. | Open Subtitles | بَدأَالناس تأتى وتأخذ سياراتَنا في الليلِ |
| Ama o Gece akşam yemeğinde babam bana bakıyordu. | Open Subtitles | لكن ذلك الليلِ في العشاءِ أحسستُ أبي يَحْديق عليّ، يُحدّقُ كثيرا لي. |
| Seninle babam'ın öldüğü geceyi konuşacağız, tamam mı? | Open Subtitles | نحن سَنَتحدّثُ عن الأَبِّ، موافقة؟ حول الليلِ ماتَ. |
| Ama geçen geceden beri düşünebildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | لكن منذ الليلِ الآخرِ، جحيم، ذلك كُلّ أعتقد حول. |
| Gecenin yarısı bir çığlık başlayacak, ve siz onun pis bezini değiştirmek isterken karanlıkta tökezleyip alt kata yuvarlanıvereceksiniz. | Open Subtitles | واحد الذي سَيَصْرخُ في منتصف الليلِ وأنت يَجِبُ أَنْ تتعثر وتنزل للطابق السفلي في الظلام وتُغيّرُ حفّاظةَ الطفل المُتسِخة |
| Aman Tanrım. Bir an önce bu Gecenin bitmesini istiyorum. | Open Subtitles | أوه، الله، أنا فقط wanna وَضعَ هذا الليلِ الكاملِ خلفي. |
| Gecenin içinde yapayalnızken bunu kendim yazdım. | Open Subtitles | كَتبتُ ذلك بنفسي عندما كُنْتُ وحدي في الليلِ |
| Uyanasın diye değil. Uyanacağını biliyordum. Gecenin bir yarısında uyanırsın diye. | Open Subtitles | عرفت بأنك سوف تستيقظين في حالة اذا ما إستيقظتي في منتصف الليلِ |
| Michelle'i Gecenin ortasında uyandırıp ona su içmek isteyip istemediğini sorardım. | Open Subtitles | تعودت علي أيقاظ ميشيل في منتصف الليلِ وأسألها هَلْ تُريدين شُرْب الماءِ ميشيل |
| Rüzgâr, yaklaşan Gecenin üzerine çamları sürükler. | Open Subtitles | الرياح كنست الصنوبرات، تتحرك ضد الليلِ القادمِ. |
| Yakınlarda Mary King ve ben, krizi önlemek için Gece boyunca çalıştık. | Open Subtitles | أَعْني، مؤخراً ماري كنج وأنا كُنا نعْملُ خلال الليلِ لتَفادي هذا الإضراب |
| Tegmen Manion'u o Gece Iron City'deki cezaevine mi götürdünüz? Evet efendim. | Open Subtitles | هل اَخذتَ الملازم أوّلَ مانيون إلى سجنِ المقاطعةَ في الليلِ نفسهِ؟ |
| geceleri tuhafsesler duyuyorum. Ve sadece 5 galon benzine maloldu. | Open Subtitles | ضوضاء غريبة في الليلِ وكُلّ التكلّفَة كَانَت خمسة غالوناتَ من الجاز |
| O bütün gün çalışıyor. Ve sen onun geceleri de çalışmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنه ، يَعْمل طوال النهار هَل تريده أن يعمل طوال الليلِ أيضاً؟ |
| Keşke o akşam yemekte ne yediğimi hatırlasam. | Open Subtitles | تمنّ أنا عَرفتُ ما كَانَ عِنْدي للعشاءِ ذلك الليلِ. |
| Birlikte yemek yediğimiz o akşam çok etkilenmiştim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ معجبَ جداً ذلك الليلِ نحن كُلّ كَانَ عِنْدَهُ عشاءُ. |
| Beni çalılıklara götürdüğün o geceyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتَتذكّرُ ذلك الليلِ أَخذتَني في الغاباتِ؟ |
| Yapmazsak bu geceyi atlatamayacak. | Open Subtitles | إذا نحن لا هي لَنْ تَجْعلَها خلال الليلِ |
| O geceden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | ذلك الليلِ أنت هَلْ التَحَدُّث عن؟ |
| Aylarda ağzımın nasıl kuru olduğunu, kıvranmalarımı ve titremelerimi, ...ta ki geçen geceye kadar. | Open Subtitles | كَمْ فَمّي كَانَ جافَ لشهورِ، كَمْ أنا أَتلوّى ويَتذبذبُ، وهو لا يَتوقّفَ حتى الليلِ الآخرِ |